3 Mart 2011 Cumhuriyet
TOBB AB Uyum Komisyonu Başkanı Osman Kocaman, ''Göç eden balıkların av verdiği bir deniz olarak, gerek Ege'den Karadeniz'e yumurtlamak için çıkan, Karadeniz'den de sonbaharda Ege'ye dönüş yapan balıkların, bu oksijen azlığı nedeniyle Marmara'da oyalanmaması, yem için bölgede kalmaması Marmara Denizi'ndeki balıkçılığı olumsuz etkiliyor'' dedi.
Balıkesir- Bandırma Ticaret Odası Başkanı ve ihracat ağırlıklı çalışan bir balıkçılık firmasının genel müdürü olan Osman Kocaman, özellikle son iki aydır balık fiyatlarında ciddi bir artış gözlendiğini söyledi. Kocaman, bunun arz-taleple ilgili bir konu olduğunu ve temelde balık yokluğundan kaynaklandığını vurgulayarak, ''Marmara Bölgesi'nde sonbaharda da balıkçılık son derece kötü geçti. Sadece Karadeniz'de hamsi bol miktarda çıktı. Şu anda Karadeniz'de de balık yok. Bilhassa mart ayından sonra Marmara ve Ege'de, ilkbaharın gelmesiyle balıkçılığın tekrar artması gerekiyor. Bu konuda pek umutlu değiliz. Çünkü, sonbahardaki zayıf balıkçılık, bizi ilkbahar için de umutlandırmıyor. İnşallah yanılırız'' diye konuştu.
Oksijen azalması
Bunun nedenleri üzerinde durmak gerektiğini, birinci nedenin denizlerin kirliliği olduğunu belirten Kocaman, şöyle devam etti: ''Marmara Denizi'nde ciddi bir oksijen azalması var. Göç eden balıkların av verdiği bir deniz olarak, gerek Ege'den Karadeniz'e yumurtlamak için çıkan, Karadeniz'den de sonbaharda Ege'ye dönüş yapan balıkların, bu oksijen azlığı nedeniyle Marmara'da oyalanmaması, yem için bölgede kalmaması, İstanbul Boğazı'ndan giren balıkların doğrudan Çanakkale Boğazı'ndan çekip gitmeleri, Çanakkale'den giren balıkların da doğrudan Karadeniz'e çıkmaları, Marmara Denizi'ndeki balıkçılığı olumsuz etkiliyor.''
Trolle avcılık
Kocaman, ikinci faktörün ise trolle avcılık ve bu konuda yeterli mücadelenin yapılamaması olduğunu belirterek, şöyle konuştu: ''Bilhassa İstanbul Boğazı'nda, herkesin gözü önünde, pervasız bir şekilde, gece sabaha kadar trol çekilmektedir. İstanbul Boğazı, bir hunidir. Bütün Karadeniz'den Marmara'ya ve Ege'ye çıkacak balıkların toplandığı bir hunidir. Çinekopa, İstanbul Boğazı'nda trol çekilmektedir. Buna engel olunmaz ve deniz kirliliği sorunu çözümlenmezse, balıkçılığın gelişmesi ve artmasını beklemek hayalperestlik olur. Kısacası denizde illegaliteyi engelleyemezsek, balıkçılık ölür. Devlet otoritesinin son derece kararlı olması gerekir. Kaçak avcılığa engel olacaksınız. Aşırı avcılığa izin vermeyeceksiniz. Denizlerimizi temiz tutmaya çalışacaksınız. Denizlerimizin temizlenmesi uzun sürer. Ancak, bizlerin çok daha çabuk müdahalelerle hemen, yarından başlayarak engel olacağımız tek konu, kaçak avcılıktır. Eğer devlet otoriteleri, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Sahil Güvenlik, emniyet teşkilatı topu birbirlerine atmadan kararlı olurlarsa, bu kararlılık ertesi günü etkisini gösterir. Adeta göl gibi iç deniz olan Marmara Denizi'nde hiçbir şekilde kaçak avcılığın, trolle avcılığın, ışıkla avcılığın, hele bugünkü teknikle önüne geçilememesi kabul edilemez. Aksi halde sürdürülebilir avcılığa veda ediyoruz demektir. Bu durumda ise Türkiye, ithal balık cenneti olur.''
'Su ürünleri Genel Müdürlüğü kurulmalı'
Balıkçılık sektörünün sorunlarının çözümü için artık ciddi adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Kocaman, şunları kaydetti: ''Şu anda, ülkemiz balıkçılığının tüm sorunlarının çözümünün, Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı Su Ürünleri Daire Başkanlığına bağlı olarak yürütülmesini doğru bulmuyorum. Oysa içinde bulunduğumuz AB sürecinde, AB tarafından, ülkemizde 'Su ürünleri genel müdürlüğü' kurulması istenmektedir. Kaldı ki şu anda, su ürünlerinin denetimi konusunda, ağırlıklı olarak ilçe tarım müdürlükleri yetkilidir. Ancak bu müdürlükler, tarımla mı, süneyle mi, çiftçi teşvikleriyle mi, yoksa balıkçılıkla mı ilgilenecek? Zaten kadroları yetersiz bulunan bu müdürlüklerin, balıkçılık sektörünü denetlemesine olanak yoktur. Kısacası, sektörün sorunlarının çözümü için devletin, kararlılık içinde, çok iyi bir teşkilatlanma sağlaması gerekir.''
Haberin detayına ulaşmak için tıklayınız
Antik Antarktika buzunun ayrıntılı kimyasal analizi yapıldı. Buna göre günümüzün atmosferik artış...
Mammoth adı verilen ve kendi kategorisinde en büyük yapı olarak lanse edilen yapı faaliyete geçti.
Avrupalı çiftçilerin geniş çaplı protestolarına ve bu eylemlerin altında yatan nedenlere kısa bir...
Okyanus ısısı, deniz seviyesi ve buzul kaybı: WMO raporu, 2023'ün iklim rekorlarını nasıl kırdığını...
Bozcaada Caz Festivali, adada yarattığı ekonomik ve sosyal etkinin yanı sıra geliştirebileceği Caz...
2040'a kadar sera gazı emisyonlarını %90 azaltmayı hedefleyen AB, iklim değişikliğiyle küresel öncü...
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi'nin ‘Ulaştırma Sektörü Dönüşümü: Elektrikli Araçların Türkiye Dağıtım...
Orman yangınlarına müdahalede önemli yer tutan havuz ve göletlerin sayısı artırılıyor.
TSKB, depremden etkilenen firmaların yeşil yatırımlarını desteklemek...
TSKB, Hollanda merkezli bağımsız veri şirketi Equileap tarafından yer...
Çevre için 5 basit öneri
Çevreci yaklaşımlar sayesinde dünyanın daha iyi bir yer halini alması mümkün.
Daha iyi bir dünya için yapay zekâ
Çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakabilmek için teknolojiden nasıl yararlanırız?
Enerji Verimliliği
Enerji verimliliği projelerini destekleyerek dünyanın geleceğine yatırım yapıyoruz.
Kutup ayılarının nesli tükeniyor mu?
Kuzey Kutbu'nda deniz buzlarının hızla erimesi, kutup ayılarının neslinin 80 yıl içinde tükenmesine yol açabilir.
"cevreciyiz.com Türkiye’nin sürdürülebilir bankası TSKB tarafından desteklenmektedir. "
Copyright © 2013