YUKARI

Duyurular

Eklenme Tarihi: 01 Ekim 2020

Mercana gönül verenler

  • Adalar Deniz Yaşamı ve Spor Kulübü gönüllüleri 2015’ten beri Kuzey Marmara Denizi’nin deniz ekosistemlerini canlandırmak ve korumak için çalışıyor. Asya Robins’in, The Guardian için hazırladığı haber bu çalışmaların ayrıntısını anlatıyor.

    Dünya denizlerindeki en önemli sorunlardan biri, mercan resiflerindeki çarpıcı bozulma. Mercan resifleri, dünyanın deniz biyolojik çeşitliliğinin dörtte birine ev sahipliği yapıyor. Buna bağlı olarak yarım milyardan fazla insanın geçimini destekliyor. Dünya gezegeni son 30 yılda mercan resiflerinin yarısını kaybetti ve 2050’ye kadar yüzde 90’ından fazlasının yok olacağı tahmin ediliyor. Türkiye’de mercanların korunması ile çok kısıtlı kaynaklar varken, Adalar Deniz Yaşamı ve Spor Kulübü (ADYSK) gönüllülerinin 2015’ten beri yaptığı mercan kurtarma çalışmaları umut veriyor.

    Mercan nakli son derece zor bir işlem
    The Guardian için Asya Robins tarafından hazırlanan makalede, 2015’ten beri Kuzey Marmara Denizi’nin deniz ekosistemlerini canlandırmak ve korumak için çalışan Adalar Deniz Yaşamı ve Spor Kulübü gönüllülerinin Adalar çevresindeki mercan kurtarma çalışmaları anlatılıyor. Marmara Denizi'ndeki Prens Adaları'ndaki (Adalar) mercanları kurtarmak için büyük bir görev üstlenen küçük gönüllü grubun üyelerinden Serço Ekşiyan, “30 metreye dalmak ve mercanları kayanın doğru kısmına nakletmek için sadece 20 dakikanız var” diyor ve mercan naklinin son derece zor bir işlem olduğuna dikkat çekiyor. Ekşiyan’ın üyesi olduğu Adalar Deniz Yaşamı ve Spor Kulübü, bilim insanlarıyla yakın şekilde çalışıyor ve deniz tabanını öncelikle endüstriyel (ve bazen yasa dışı) balıkçı tekneleri tarafından terk edilen hayalet ağlardan temizliyor.

    24 türe ev sahipliği yapıyor
    Karadeniz ve Akdeniz arasındaki Marmara Denizi, varlığı yakındaki mülk gelişiminin saldırısıyla tehdit edilen 24 Alcyonacea mercan türüne ev sahipliği yapıyor. Kaybolan türler arasında deniz kamçıları, deniz kalemi, yelpaze mercanları ve bazı kırmızı ve sarı yumuşak mercanlar var. İstanbul Üniversitesi deniz biyoloğu ve transplantasyon projesinin lideri Dr. Eda Topçu, “Bu mercanların birçoğunu Akdeniz havzasının dışında asla bulamazsınız. Doğuya doğru gidildiğinde daha derin sularda bulunurlar. Onları Prens Adaları’nın kıyılarında görebilmemiz mucize” diyor. Topçu, bu mercanların suda yaşam için güvenli yumurtlama ve yaşam ortamı sağlamasının deniz ekosistemlerinin hayatta kalması için çok önemli olduğunu söylüyor.

    Ekosistemin sürdürülebilirliği için çok önemli
    Adalar Deniz Yaşamı ve Spor Kulübü gönüllüleri, 2017’de ilk 90 mercanlarını naklederken yüzde 90 ve kalan 190 mercan için 2019’da yüzde 60'lık etkileyici bir başarı oranı elde ettiler. Hidrobiyolog Dr. Cem Dalyan, “Ahtapot, kaplumbağa, orfoz ve kılıçbalığı gibi birçok hayvan, mercan ağarması ve habitat kaybı nedeniyle Akdeniz’den Marmara Denizi'ne geliyor. Bu da Marmara’nın korumamız gereken belirli ekosistemler için bir sığınak haline geldiği anlamını taşıyor” diyor. Dalyan şöyle devam ediyor: “Nuh’un gemisi efsanesi gibi bir şey. Eğer her türü az sayıda korursanız, felaket sona erdiğinde tekrar çoğalır ve gelişirler. Marmara Denizi bir sandıktır ve tüm Akdeniz’i kurtarabilir.”

    Desteğe ihtiyaçları var
    Adalar Deniz Yaşamı ve Spor Kulübü ekibi bugünlerde Tavşan Adası çevresindeki bölgeyi ‘Deniz koruma alanı’ olarak belirlemek için hükümetle görüşüyor. Bu görüşmeler olumlu sonuçlanırsa, balıkçılık yapan veya sadece demir atan teknelere bazı yasakların gelmesi ve denizin inşaat artıklarından kurtulması sağlanacak. Tüm bunları yapan Adalar Deniz Yaşamı ve Spor Kulübü herhangi bir finansal desteğe sahip değil. Çalışmalarını tüplü dalış dersleri ve serbest çalışmalarla bağımsız olarak kendileri destekliyor ancak kalıcı fonlara ve devlet desteğine fazlaca ihtiyaçları olduğunu da vurguluyorlar.
    Grubun kurucu üyesi Volkan Narcı, başta gençler olmak üzere yerel halkı Marmara Denizi ve içindeki ekosistemler hakkında eğitmenin önemini vurguluyor. Ekip, bu özel habitatların etrafındaki bilim hakkında farkındalık yaratmak ve insanları deniz yaşamı, özellikle mercanlar ile tanıştırmak için Prens Adaları’ndaki yerel sivil toplum gruplarıyla birlikte çalışıyor. Narcı, “Oksijenimizin büyük kısmı plankton fotosenteziyle üretiliyor ve bu planktonlar mercan kolonilerinin barınağında yaşıyor. Bunu herkese anlatmalıyız, yoksa hepimiz boğulacağız” diyor.

    Kaynak: The Guardian
    Türkçe çeviri: Tuğçe Yılmaz / Bianet

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu