YUKARI

Ekosistemler

Yazar: Ceren Üzel Gürbüz | Eklenme Tarihi: 31 Ekim 2007

Bugün 31 Ekim - Uluslararası Karadeniz Günü

  • Karadeniz, orada yaşamayan ya da henüz yolu düşmemiş herkesin bir gün mutlaka gitmem lazım dediği bir yer. Dağları yemyeşil, önü masmavi bir hayal diyarı. Ama ne yazık, giderek yeşili de mavisi de solan bir Karadeniz var artık.

    Zengin bir biyolojik çeşitliğe sahip olduğunu söyleyebileceğimiz Karadeniz’in doğası hem denizden hem karadan, hem de havadan çeşitli tehditlerle karşı karşıya. Bu tehditlerden belki de en yoğunu çok çeşitli kaynaklardan gelen kirlilik. Bu kirlilik hem sularını Karadeniz’e boşaltan akarsulardan hem de karadan kaynaklanıyor. En başta da Avrupa’nın en büyük nehirlerinden olan Tuna, Dinyeper ve Don nehirleri Karadeniz’e ulaşıyor ve getirdikleri tüm kirliliği Karadeniz’e boşaltıyorlar. Örneğin sadece Tuna ile Karadeniz’e yılda yaklaşık 60 bin ton fosfor ve 340 bin ton inorganik azot geliyor. Ayrıca kanalizasyon, tarımsal ve endüstriyel faaliyetlere bağlı olarak oluşan atıklar arıtım sürecinden geçirilmeden veya tam arıtım yapılmadan doğrudan doğruya veya akarsular vasıtasıyla denize boşaltılıyor. Bunlara aşırı ve kontrolsüz avlanma, çarpık kentleşme, turizm baskısı, katı atık sorunu neticesinde sahillerin kirlenmesi de eklenince Karadeniz ekosisteminin nasıl bir çöküşle karşı karşıya kaldığı ortaya çıkıyor. (www.kardoga.org). Hiç bir şey yapılmıyor mu Karadeniz’i kurtarmak için? Yapılıyor, yapılıyor ama yapılanların yeterli olduğunu bir şeyleri geri getirdiğini söylemek çok zor.

    Çevre sorunlarının dünya çapında ele alınması ilk olarak Stockholm Konferansı ile olmuştur denebilir. Çevre sorunlarına uluslararası düzeyde çözüm bulmak amacıyla Haziran 1972’de Stockholm Konferansı düzenlenmiş ve bu konferansın sonucunda Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) kurulmuştur. 1974 yılında ise UNEP Hükümetler Konseyi tarafından denizlerdeki kirliliği önlemek amacıyla ‘Bölgesel Denizler Programı’ başlatılmıştır. Bu programın başlatılmasından nerdeyse 20 yıl sonra, 21 Nisan 1992’de Bükreş’te, Karadeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek olarak 3 protokol Karadeniz’e kıyısı olan 6 ülke, yani Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Rusya Federasyonu ve Gürcistan tarafından imzalanmıştır. Bu 3 protokol şunlardır: “Karadeniz Deniz Çevresinin Kara Kökenli Kaynaklardan Kirlenmeye Karşı Korunmasına Dair Protokol”, “Karadeniz Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesine Karşı Acil Durumlarda Yapılabilecek İşbirliğine Dair Protokol” ve “Karadeniz Deniz Çevresinin Boşaltmalar Nedeniyle Kirlenmesinin Önlenmesine Dair Protokol”. Sözleşme ve protokoller 15 Ocak 1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ayrıca GEF’in (Global Environmental Facility) önderliğinde 1993 yılında Odessa’da 6 ülkenin çevre bakanları düzeyinde yapılan toplantı sonucunda ortak bir politika bildirgesi olan Odessa Bildirgesi imzalanmıştır.

  • Tüm bu çalışmalardan sonra 30 - 31 Ekim 1996 tarihlerinde İstanbul’da yapılan bir toplantıyla 6 ülkenin çevre bakanları Uluslararası Karadeniz’in Rehabilitasyonu ve Korunması İçin Karadeniz Stratejik Eylem Planı’nı imzalamıştır. Bu plan ile çevre kirliliği ve ekolojik bozulma bakımından dünyanın en kötü durumundaki iç denizlerinden biri olan Karadeniz’in korunması ve iyileştirilmesi için artık somut adımlar atılması hedeflenmektedir. Uluslararası düzeyde kabul gören en kapsamlı belge kabul edilen bu dokümanda Karadeniz’in korunması ve rehabilitasyonu için öncelikli eylemler yer almaktadır. Karadeniz Çevre Programı tarafından koordine edilen bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkan bu plan Rio Bildirgesi ve Gündem 21’de yer alan kavram ve ilkelerin hayata geçirilmesi açısından da son derece önemlidir. İşte, bu Karadeniz için kritik önem taşıyan planın imzalandığı 31 Ekim 1996 tarihi aynı zamanda Uluslararası Karadeniz Günü olarak kabul edilmiştir.

    Genel olarak Karadeniz ekosisteminin iyileştirilmesi ve kıyı ülkelerinin sürdürülebilir kalkınması ile ilgili amaçları belirleyen Uluslararası Karadeniz Stratejik Eylem Planı ile aşağıdaki temel noktalar üzerinde anlaşmaya varılmıştır:

    - Karadeniz’in ekosisteminin bozulmasının en temel nedeni ötrofikasyondur;
    - Sularını Karadeniz’e akıtan Tuna ve Dinyeper nehirlerinin geçtiği ülkelerin tam işbirliği sağlanmadan bu konuda bir şey yapılamaz;
    - BSERP’in kurumsal yapısı Bükreş Sözleşmesi İstanbul Komisyonu’nun bünyesine dahil olmalıdır;
    - Karadeniz’de kirliliğin kontrol altına alınması için uygun bir yönetim yaklaşımı benimsenmelidir;
    - Biyolojik çeşitlilik ve balıkçılık konuları Komisyonun gelecek gündeminde yer almalıdır;
    - İlgi gruplarının ciddi oranda katılımı ve şeffaflık sağlanmalıdır (Aarhus Sözleşmesi’ne uygun olarak). (www.bserp.org)

  • Bükreş Sözleşmesi kapsamında sözleşmenin hüküm ve esaslarını uygulamak amacıyla altı taraf ülkenin hükümet kararıyla atanan temsilcilerinden oluşan Karadeniz Komisyonu, Karadeniz’in Korunması ve İyileştirilmesi Stratejik Eylem Planı’nın tüm koordinasyon ve uygulamasının sorumluluğunu üstlenerek kurulmuştur. Komisyonun Daimi Sekreterya’sı İstanbul’dadır.

    Stratejik Eylem Planı’nın oluşturulmasının arkasından GEF kaynaklı ikinci büyük proje olan Karadeniz Ekosistemini İyileştirme Projesi (BSERP) Mayıs 2002 tarihinde başlamış olup, halen İstanbul’da Karadeniz Komisyonu bünyesinde yer alan Proje Uygulama Birimi tarafından yürütülmektedir.

    Stratejik Eylem Planı ile Karadeniz çevresindeki tüm ülkelere görevler düşmektedir. Türkiye’de “Ulusal Karadeniz Stratejik Eylem Planı” 1999 yılında hazırlanmış ancak halen hayata yeterince geçirilememektedir. Uluslararası sözleşmelerde imzalanan kararlar yeterince uygulanmamakta; Karadeniz’in doğal kaynakları bilinçsizce kullanılmaya, atıklar akarsu ve denizlere dökülmeye, hem kıyılarda hem de yaylalarda doğal yapıya uyumsuz uygulamalara devam edilmektedir. Ne zamanki devlet ve kamuoyu elele vererek Stratejik Eylem Planı’na uygun olarak adımlar atacak, o zaman Karadeniz’in renkleri tekrar eski canlılığına kavuşacaktır.

    Kaynaklar
    Güneş Ş., 2001, Karadeniz’de Bölgesel İşbirliği, Bükreş Sözleşmesi; ODTÜ Gelişme Dergisi No: 28 s:311-337 (http://www.feas.metu.edu.tr/metusd/old_web/online/2001/2/3.pdf)
    http://www.bserp.org
    http://www.blacksea-commission.org/
    http://www.kardoga.org (Karadeniz Doğa Koruma Federasyonu)

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu