YUKARI

Sürdürülebilir Yaşam

Yazar: Doğan Sovuksu | Eklenme Tarihi: 03 Ekim 2007

Müzik ve Çevre

  • Milyarlarca müziğin ruhumuzdan geçmesi hayat. Başı ve sonu sessizlik. Uzun bir şarkı. Bir gürültü bazısınınki, bazen de bir senfoni. Aralarda konuşmalar, suskunluklar ve uykular... Gerisi müzik. Ne kadar iyi ses varsa, o kadar katlanılır hayata.

    İyi ses bilgeleştirir, sakinleştirir. Güzel seslerin arasındaysa ruh, o kadar güçlüdür ve bilir doğayı, kendini. Anlamanın ve anlatmanın en iyi yolu... En büyük silah. Müzik…

    Güzel notalar dünyayı dolaşır. Dili, ülkeyi sevdirir. Bombaların ve paranın yapamadığını yapar. İçinden geçtiği ruhları kendine getirir ve insanlığa döndürür.

    Bir katili de, hayatını dünyanın geleceğini satarak kazanan birini de ağlatabilir. Kulağı olan her şeye ulaşır. Tutamazsın, yasakları deler, zorbaları köşeye sıkıştırır.

    Müzikle kaplı dünya. Bazen bir kara bulut, bazen bir korunak, yeni bir gün ışığı… İnsanlık tarihi, atalarımızın gözyaşları, bitmeyen bir şiir. Dünyanın milyonlarca noktasından gökyüzüne yayılırken şarkılar, bitiremez, sadece keyfini sürebilirsin… Özgürce eşlik et. Durduramazlar…

    Bir zamanlar bizim topraklarımızda da vardı bu müzik. Ruhların en içten ifadesiydi. Nenelerimizin, dedelerimizin ve onların da dedelerinin, nenelerinin gülümsemesiydi, bazen de isyanları.

    Şimdi... Müzik dedikleri acı bir yağmur yağıyor üstümüze. Ağzımızı açamıyoruz. Hiçbir şemsiye ve ev koruyamıyor bizi. Her yere sızmış. Çok kötü kokuyor. Yerimizi değiştiriyoruz kurtulamıyoruz. Eve kaçıyoruz, TV’den sıçrıyor, dışarı çıkıyoruz bir taksinin radyosundan, çok büyük konser salonlarından, barlardan, küçük çocukların dillerinden sıçrıyor. Her yerden fışkırıyor bu müzik. Kendinden başkasını düşünmeyen bir müzik. Duygusuz, duyarsız, tüketen ama tükenmeyen bir müzik.

    Eskiden dünyayı değiştirmek için yapılırdı şarkılar. Şimdi küçücük bir hayal kırıklığı veya büyük bir yalanı bile içtenlikle anlatmaktan aciz. Sığ. 1 cm git karşında duvar. Bunlar hakkında yüzlerce şarkı yapılıyor. Bunların kaydında bir sürü kişi çalışıyor, pazarlamasında yüzlerce kişi. En güzel beachlerde (plaj) bu şarkılar çalınıyor. İnsanlar kafa yormak istemiyor. Eller havada terleyerek dans edip bu şarkılara eşlik etmek istiyor. Onlar dans ettikçe daha da terliyorlar ve içiyorlar, içtikçe beach’ler para kazanıyor, kazandıkça yeni beach’ler açılıyor, ağaçlar kesiliyor, dans pisti oluyor. Dünyanın boğulmasına ruhlarını çoktan kapatmış vücutlar terli terli dans ederken arkalarında koca ormanlar yanıyor (mecaz anlamda bir yangın değil, gerçek bir yangın var ormanda ve vücutlar dansa devam), ama görmemezlikten geliyorlar. Çünkü önemli olan ellerin havada beyinlerin suda olması. Relax! Daha zaman var...

  • Dans edemeyenler için golf sahası, yürüyemeyenler için denize sıfır villalar, konuşamayanlar için özel adalar yapılıyor ormanların yerine. Düşünemeyenler için tiyatro salonları yıkılıp kongre merkezleri yapılıyor, uzlaşamayanlar için duvarlar örülüyor, anlaşamayanlar için yangınlar çıkarılıyor... Öyle kötü bir ses yayılıyor ki havaya, dünya detone oluyor.

    Eskiden güzel şarkılar, gülümseyen seslerle gökyüzüne yayıldığında insanlar daha rahat nefes alıyorlardı. Duyabiliyorduk birbirimizi… Şimdi ise kulağımızın dibinde savaş tamtamları çalınıyor. Ama kimse duymuyor.

    Yazık ki güzel müzikler ve sesler boş salonların duvarlarında yankılanıyor. İnsanı doğadan koparan ve sadece kendini sev diyen müziklere tutsak dünya. Sadece kendini seven milyarlarca kişi dünyayı kemirmeye devam edecek. Bu müzikler ve sesler bizi uyutmaya devam ettikçe farkına varmayacağız ne halt ettiğimizin. Kıyamete kendinin neden olduğunun farkına varamayacak insan. Bütün pisliğini komşunun bahçesine yığıp, evini silahlarla donatan, steril ve güvende olduğunu zanneden zavallılar... Bu müzik er geç senin de duvarlarını delecek. Bir gün hamağında sallanırken yağacak üstüne tüm şiddetiyle. O yüzden müziği kirletme ve kirletmelerine izin verme. Çünkü her şeyi kaybettiğin gün elinde sadece o kalacak... Sadece bir şarkı mırıldanacaksın yardım dileyen... Ama kimse seni duyamayacak, çünkü sesin çok cılız kalacak...

    Doğan Sovuksu
    Müzik Sanatçısı, Mara Grubu Solisti

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu