YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 21 Mart 2008

Kaz Dağları İçin Toplanan İmzalar TBMM'ye Sunulacak

  • GÜMCED (Güney Marmara Çevre Derneği), Kaz Dağları ve Madra Dağı'nda yapılacak madencilik faaliyetlerinin olumsuz etkilerine karşı başlattığı kampanyada toplanan 90 bini aşkın imzayı 26 Mart Çarşamba saat: 11.00'de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na sunacak.
        

    20.03.2006 Atlas

    GÜMCED tarafından hazırlanan dilekçenin tam metni

    T.C. Cumhurbaşkanlığı Makamına
    T.C. Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
    T.C. Başbakanlık Makamına
    T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Makamına
    T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Makamına,
    T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Makamına
    T.C. Kültür ve Turizm ve Bakanlığı Makamına,
    T.C. Balıkesir Valiliği Makamına,
    T.C. Çanakkale Valiliği Makamına,

    Bizler, Balıkesir'de yaşayan yurttaşlar olarak ilimizin de sınırları içinde bulunan Kazdağları ve Madra Dağları'nda başta altın, gümüş olmak üzere kimyasal maden arama  ve işletme ruhsatlarına karşı  aşağıda yazılı duygu, görüş ve istemlerimizi

    Arz ediyoruz,

    Bölgemiz eşsiz güzelliklere, Kazdağları (İda) ve Madra Dağı ile çevrili Ege Denizi'nin kıyısında yer alan 'Kutsal Zeytin Ağaçları' ile kaplı, dünyanın 'ikinci en bol oksijenini' insanlığa sunan bir yeryüzü cennetidir. Şimdi yöremizde gündeme gelen birçok yerde çok geniş alanda başlatılan madencilik faaliyetleri ile bu güzel vatan köşemiz özellikleri yitirme tehlikesi ile karşı karşıyadır,

    Bizler aşağıda belirttiğimiz nedenlerle bölgemizde madencilik faaliyetlerinin yürütülmesine karşıyız.

    Kazdağları, efsanevi adıyla İda Dağı, 2002 Dünya Dağlar yılında 'Eko-Kültür Turizmi' için dünyanın en iyi iki dağından biri seçilmiş, yine dünyanın 200 koruma alanından biridir. 21450 Hektarı ' Milli Park olan Kazdağları'nda 78'i Endemik olan 1000 civarında bitki çeşidi vardır. 32 Endemik Tür (Kazdağı Göknarı) başta olmak üzere dünyada sadece Kazdağları'nda bulunmaktadır. Ayrıca 18 adet hayvan çeşidi ile fauna zenginliğine de sahip olan mitolojik ve arkeolojik bulguları ile eşsiz güzellikteki 'bin pınarlı' Kazdağlarımız aynı zamanda Balıkesir ve Çanakkale'nin içme suyunun da kaynağıdır. Edremit Körfezinin doğusunda yer alan Madra Dağı yöre ekolojisi açısından büyük öneme sahiptir. Verimli ovalarımızın arkasından Kozak Yaylası'na uzanan Madra Dağı yine önemli su kaynadığıdır

    Madencilik faaliyetleri ile açılacak olan 1 km. çapında 400 m. derinliğinde dev cehennem çukurları yerin altını üstüne getirecek, arsenik başta olmak üzere 'ağır metaller' harekete geçerek tehlike oluşturacaktır,

    Milyonlarca ton toprak ve kayalar unufak edilecek, toz haline gelecek, siyanür püskürtülerek ayrıştırma yapılacak ve siyanürlü çamurlar dev atık havuzunda depolanacaktır. Siyanür en etkili zehirdir. Atık havuzunda buharlaşma ile havaya karışıp yağmurlar ile bitki hayvan zincirine ve insana ulaşacaktır. Ayrıca yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımız siyanür bulaşması ve toz etkisiyle büyük tehlike altında kalacaktır.

    Siyanürlü altın-gümüş madenciliğinde aşırı su tüketilmektedir. Küresel ısınma ile kuraklık ve çölleşme tehlikesi yaşayan dünyamızda en önemli değer artık 'su'dur. Sularımızın madencilik faaliyetinde kullanılması bölgemizde su sıkıntısına yol açacaktır.

    Zeytin ülkesi olan ve dünyanın en iyi zeytinyağını üreten bölgemiz için 'kutsal zeytin ağaçları'mızın toz bulutları nedeniyle verimsizleşmesi en büyük tehlikedir.

    Yüzbinlerce ağacın kesilmesiyle 'Ekolojik Denge' onarılmaz şekilde bozulacak, çevrenin olumsuz etkilenmesiyle astım ve kalp hastaları için doğal tedavi merkezi olan yöremiz bu özelliğini yitirecektir. Bu da başta sağlık ve termal olmak üzere yöre turizmimizi olumsuz etkileyecektir.

    Bölgemizi tehdit eden madencilik faaliyetleri sonunda devletimize net karın sadece %2'si kalacak, uluslarüstü maden tekelleri yeraltı zenginliklerimizi götürecektir. Bizlere ise yok edilmiş doğa, çoraklaşmış topraklar, maden çöplükleri kalacaktır. Yeraltı zenginliklerimizin acımasızca sömürülmesi, ulusal çıkarlarımıza aykırıdır. Oysa yöremizin yerüstü zenginlikleri ve yaşanabilir doğayı gözeten ekonomik faaliyetlerimiz madenlerin getirdiğinden çok fazlasını ülkemize kazandırmaktadır.

    Tüm bu olumsuz gelişmeleri yaşamamıza neden olan uluslarüstü maden şirketlerinin doymak bilmez kâr hırsı için ülkemizin zenginliklerini ve tüm değerlerini  yok sayarak, madencilik faaliyetlerinin önünü sınırsız ve denetimsiz açan 5177 sayılı 'maden yasası'dır, Bu yasa bugüne kadar  planlanan çevresel,yaşamsal en büyük yıkım projesidir.

    Ulusüstü şirketlerin ve yerli işbirlikçilerinin ülkemizin yerüstü ve yer altı kaynaklarına el koymalarına, yağmalamalarına ve talanına karşı çıkıyoruz ve cehennem çukurları, atık dağları, çoraklaşmış topraklarda aç, işsiz ve yoksul yaşamak istemiyoruz,

    Bu nedenlerle:

    Öncelikle, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızı sınırsız ve denetimsiz uluslarüstü şirketlere açan 5l77 Sayılı Maden Yasası; ülkemiz çıkarlarına uygun, yerüstü yer altı dengesini gözeten, çevreyi ve tüm doğal zenginliklerimizi koruyacak bir madenciliğe izin veren, en önemlisi 'madencilikte sömürgeciliği' ortadan kaldıran, halkçı,ulusal,yaşanabilir doğa ve toplumu esas alan bir maden yasasına dönüştürülmelidir. Maden yasası ile birlikte değiştirilen 8'i aşkın Koruma Yasası tekrar eski şekliyle ivedilikle yürürlüğe konulmalıdır. Önümüzdeki yüzyıl çevrenin mutlak korunmasını su kaynaklarının önemsenmesini gerektiren bir süreçtir, Yaşayabileceğimiz başka bir dünya yoktur,

    Anayasamızın 56. maddesinde 'herkes dengeli ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına sahiptir' denilmektedir. Madencilik faaliyetleri ile bu hakkımız elimizden alınmaktadır. Bu nedenle ve bu anlamda ilgili tüm makamları, yöremiz için son derece olumsuz olan bu yasaya dayanılarak verilen  tüm madencilik arama ve işletme ruhsatlarını derhal iptal  etmeye ve madencilik faaliyetlerini durduracak kararları almaya, vatanı vatan, bizi insan yapan değerler adına talep ve davet ediyor, 'Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez' diyen büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün yol göstericiğinde aşımıza, işimize, çoluk çocuğumuza, geleceğimize, topraklarımıza, vatanımıza sahip çıkma bilinci ile hareket eden yurttaşlar olarak yukarıdaki duygu görüş ve kanaatlerimizi saygı ile makamınıza arz ediyor, gereğinin yapılmasını talep ediyoruz.
    GÜMCED (Güney Marmara Çevre Derneği)

    http://www.kesfetmekicinbak.com/gundem/06900/
        

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu