YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 09 Mayıs 2008

İzmir Körfezi İçin İyi Haber

  • İzmir Körfezi'nde yapılan çalışmalar sonuç verdi, ağır metal oranı düştü. Ancak uzmanlar uyarıyor: Hâlâ Körfez'de denize girin demek için erken.

    08.05.2008 Radikal
    İZMİR - İZSU, Dokuz Eylül ve Ege üniversitelerinin araştırmasına göre temizlik çalışmalarının ardından hayat bulan İzmir Körfezi'nde 57 canlı türüne rastlandı. 2007 yılında körfez sakini banbur, mırmır, kefal gibi canlı türlerinde ağır metal dağılımının düştüğü, körfez sularındaki ağır metal oranının diğer uluslararası sulardaki körfezlerdeki değerlerden daha düşük olduğu sonucuna varıldı.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü yetkililerinin verdiği bilgiye göre, DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü ve EÜ Su Ürünleri Fakültesi tarafından yürütülen "İzmir Körfezi Denizel Ortamındaki Fiziksel, Kimyasal, Biyolojik ve Mikrobiyolojik Etki ve Sonuçlarının İzlenmesi Çalışması" projesi kapsamında, 2007 yılı boyunca İzmir Körfezi’nin iç, orta ve dış kesimindeki 28 istasyonundan deniz suyu, sediment ve canlı örnekleri alınarak ölçümler yapıldı.

    Yapılan araştırmalar sonucunda fekal (hastalık yapıcı) kirliliğin iç körfezde 2004 yılı öncesine göre önemli ölçüde ortadan kalktığı, orta körfezde fekal kirliliğin söz konusu olmadığı ve dış körfezdeyse fekal kirliliğe hiç rastlanmadığı belirtildi.

    Ağır metal oranı düştü

    Araştırma kapsamında, Pasaport, Uzunada ve Gülbahçe’den toplanan barbun, mırmır, kefal ve sarpalardaki ağır metal dağılımı incelendi. Barbun balığında cıva, kadmiyum, kurşun, krom, bakır ve çinko gibi ağır metallerin düştüğü tespit edildi. Organizma örneklerinde Akdeniz ülkeleri için deniz organizmalarında izin verilen miktarların üzerinde cıva konsantrasyonları bulunmadı, Körfez’den yakalanan 300 gr balık etinin tüketilmesiyle insan vücuduna 0,097 miligram cıva gireceği, bunun da tolore edilebilen değer olan 0,30 miligramdan düşük olduğu ortaya çıktı.

    Bir başka ağır metal olan kadmiyuma da canlı organizmalarda oldukça düşük oranda rastlandı. Yapılan hesaplara göre bir kişinin bir haftada 296 porsiyon balık tükettiğinde, kadmiyum açısından tehlikenin söz konusu olabileceği ortaya çıktı.Araştırmanın sonunda İzmir Körfezi’ndeki ağır metal değerlerinin "diğer uluslararası sulardaki körfezlerdeki değerlerden daha düşük olduğu" belirtildi.

    İZSU Yetkilileri, uzun yıllar İzmir’in fosseptiği olarak kullanılan İzmir Körfezi’ndeki değişimin Büyük Kanal Projesi’nin devreye girmesiyle başladığını, ancak aradan çok uzun zaman geçmediğini, bu nedenle de "Körfez’de denize girilebilir" ya da "Körfez’den yakalanan balık yenir" gibi ifadeler kullanamayacaklarını ifade etti.

    16 istasyonda inceleme

    İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü ile EÜ Su Ürünleri Fakültesi arasında imzalanan sözleşmeyle Mart 2007 tarihinde başlatılan "İzmir İç Körfezi’nde Büyük Kanal Projesi Sonrasında Biojeokimyasal Süreçlerin İncelenmesi ve Görsel Durumun Ortaya Konulması" projesinin ara sonuçları da açıklandı.

    Proje kapsamında 16 istasyonda mevsimsel olarak biyolojik kimyasal ve jeolojik araştırmaların yanı sıra 3 dalgıç ekibi tarafından su altı video ve fotoğraf çekimleri yapıldı, deniz dibi tür çeşitliliği görsel olarak saptanmaya başladı. Alınan örneklerde yapılan incelemelerde Körfez’de; aralarında deniz kestanesi, deniz iğnesi, istiridye, yengeç, kaya balığı ve çok sayıda kabuklu canlıyla mono alglerin bulunduğu 57 canlı türüne rastlandı.

    Araştırma ekibi, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin devreye girmesi ve İzmir Körfezi’ne gelen atık su girişinin kesilmesi sonucu "Körfez’de iyileşme" olduğunu raporda ifade etti. (aa)

    http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Detay&ArticleID=876663&Date=09.05.2008&CategoryID=85

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu