YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 05 Ağustos 2009

Palovit Vadisi Elden Gidiyor

  • 02.08.2009 Birgün
       
    Uğur Biryol

    Sırtını Kaçkar dağlarına dayamış, başı dumanlı Çamlıhemşin’in ekolojik tehlikelerden başı bir türlü kurtulmuyor. Yıllar evvel Mesut Yılmaz başbakanken, bir hidroelektrik santral belası atlatmış Çamlıhemşin, daha sonra açılan taşocakları, yaylalara gelişigüzel açılan yollar, Fırtına deresine dökülen çöpler derken sahip olduğu ekolojik zenginliğin ne kadar tehlikede olduğunu gördük, görmeye de devam ediyoruz. Ama önemli olan görmenin yanında müdahil olmak da aynı zamanda.

    Şimdi Fırtına Vadisi’ni büyük bir tehlike daha bekliyor. Fırtına Vadisi’nin ana damarlarından biri olan Palovit Vadisi, mevcut yol güzergâhını düzeltme görüntüsüyle yok edilmek isteniyor. 1972 yılında açılan bir yolu olan Palovit Vadisi, 2000’li yıllardaki sel felaketinden sonra yolların kapanmasıyla sessizliğe bürünmüş ve ondan sonra da turistlerin ünlü Palovit şelalesini ziyareti dışında bu sessizliğini bozmamıştı. Tabii, vadide tüplerle balık avlayanından kaçak ağaç kesene kadar her türlü melanet dolaşıyordu elbette ama buna da müdahil olan yoktu, hoş olsa bile yakalamak pek olası değildi.

    Madem doğru neden itiraz ediyorsunuz

    Palovit Vadisi’nin yukarılarında bulunan Pokut, Hazindağ, Amlakit gibi yaylalarda yaşayan Hemşinliler için çok büyük kıymeti olan ve bence tamamen tanıtımı yapılmadığı için kıymeti bilinmeyen Meğo balının üretildiği yer de olan Palovit Vadisi, ne yazık ki eskisi gibi bir bal üretimine sahip değil. Palovit Vadisi şimdi gizli bir ekosistem olarak varlığını sürdürüyor. Tüm yaylaları yollarla birbirine bağlama gibi bir telaş içerisinde olan hükümetin destekleriyle yol yaptırmaya heves eden bir yöre halkı da mevcut. Korumada öncelikli bir alan için sesinizi çıkarmak istediğinizde bile sizi susturmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Oysa yaptıkları işin doğru olduğuna inansalardı böyle bir sorunları olmayacaktı. Demek ki yaptıkları iş baştan aşağı yanlış. Şimdi vadideki büyük oranda vahşi canlının yaşam alanı olan bu özel yere dozer sokarak yolları düzeltiyoruz görüntüsüyle yaylalara yol çıkarmak da neyin nesi? Artık bu yol arsızlığına bir son vermek ve mevcut olanı elden geçirip düzeltmek daha akıllıca değil mi?

    Sanırım birçok kişiye göre değil ki, vadiyi köstebek yuvasına çevirmeye koyuldular.

    Son hedef de Palovit Vadisi. Oturdukları yerden hiç gitmedikleri bir bölge hakkında yol yapılabilir oluru veren kamu kurumlarının başındakiler ellerini vicdanlarına koysunlar lütfen. Dünya küresel ısınmadan, ekolojiden, doğal yaşamdan dem vururken siz sahip olduğunuz böylesi bir bölge için nasıl böyle bir karar verebiliyorsunuz? Bütün mesele insanların yaylaya kolay ulaşması ise bu devletin karayolları neden mevcut yolları düzeltmiyor da ekstradan harcama yaparak yeni yollar peşine düşüyor?

    100 önemli alandan biri

    Fırtına Vadisi, Fırtına Deresi’nin, Karadeniz kıyı çizgisinden başlayıp iç kısımlara doğru birden çok kola ayrılarak (Durak, Hemşin, Hala, Palovit, Elevit ve Tunca dereleri) Kaçkar Dağları’nın kuzey yamaçlarına kadar uzanmasıyla oluşuyor. Bölgede, alüviyal akarsu ormanları (kızılağaç), geniş yapraklı ılıman ormanlar (doğu kayını), iğne yapraklı doğu ladini ormanları, yapraklı ve karışık ormanlar, geniş alpin çayırlıklar ve kayalık habitatlar, nadir şimşir ormanları gibi Doğu Karadeniz’e özgü bütün habitatları burada bulmak mümkün. Bu değerlerinden ötürü, Fırtına Vadisi ormanları,  dünyada korumada öncelikli yüz alandan biri. Ayrıca bölge doğal sit alanı yani dokunulmaz, yapılaşma olamaz, inşaat yapılamaz, yol yapılamaz. Diğer ülkeler doğal alanlarını artırarak ve ekolojik politikalar üreterek sorumluluklarını yerine getirmeye çalışırken her nedense ülkemizde yeşili 'yok etmek' için özel bir çaba sarf edilmesine anlam veremiyoruz.

    Vadi bütüniyle korunmalı

    Tüm bölge aslında birçok kanunla korunuyor; Bern sözleşmesine taraf olan Türkiye bölgeyi koruma altına alacağını çok önceden taahhüt etmiş durumda. Ayrıca Türkiye yine imzaladığı AB katılım çerçevesinde; 'Avrupa’nın yaban hayatı ve doğal yaşama ortamlarının korunması' sözleşmesi ile endemik ve doğal yaşamı korumakla yükümlü. Kendi kanunlarımızla doğal kültür turizm ve varlıkları açısından bölge birinci derece doğal sit alanı ilan edilmiş durumda. Bu nedenlerle hem yol isteyen yöre sakinlerinin hem de yaylaları birbirine bağlayıp jeep-safari turizmi yapmak isteyenlerin ve ilgili devlet yetkililerinin yapacakları bu katliamı görmeleri gerekiyor. İş işten geçmeden!

    Haberin sayfasına ulaşmak için tıklayın

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu