YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 07 Ağustos 2007

40 yılda 3 Van, 25 Beyşehir Gölü kadar sulak alan yok oldu

  • Türkiye'de son 40 yılda Van Gölü'nün 3 katı, Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü'nün 25 katı oranında sulak alan yok olurken kara yüzeyinin yüzde 90'ında çeşitli şiddetlerde erozyon görülüyor ve verimli topraklar da hızla kaybediliyor. 

    07.08.2007 - Referans    
     
    Türkiye'de son 40 yılda Van Gölü'nün 3 katı, Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü'nün 25 katı oranında sulak alan yok olurken kara yüzeyinin yüzde 90'ında çeşitli şiddetlerde erozyon görülüyor ve verimli topraklar da hızla kaybediliyor.

    Doğal Hayatı Koruma Vakfı-Türkiye ve TEMA'dan alınan bilgilere göre küresel ısınma ve bilinçsiz tarımsal sulama yüzünden Türkiye'nin sulak alanları ve birbirini tetikleyen sorunlar yüzünden verimli toprakları kaybediliyor. Son 40 yıl ele alındığında 2.5 milyon hektarlık sulak alanın yarısı çeşitli nedenlerle yok oldu. Türkiye'de kaybedilen sulak alanların boyutu küçümsenmeyecek kadar büyük. Yaklaşık 1 milyon 250 bin hektarlık kuruyan alan, Marmara Denizi'nin yüzölçümüne eşit. Söz konusu kaybın Van Gölü'nün 3 katı, Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü'nün 25 katı, ülkenin en önemli göllerinden olan Tuz Gölü'nün ise 9 katından fazla olması dikkat çekiyor.

    10 yıl önce 260 bin hektar olan Tuz Gölü'nün alanı bugün 130 bin hektara düşerken giderek suyu azalan Beyşehir Gölü'nün önlem alınmazsa 3-5 yıl içinde bataklık haline geleceği belirtiliyor.

    “Dünyanın nazar boncuğu” olarak nitelendirilen 5 milyon yıl önce oluşan Meke Gölü, birkaç yıl içinde bataklık haline döndü. Konya kapalı havzasında 30 bin kaçak kuyudan su çekilerek gölün sonu getiriliyor. Çok sayıda sulak alanın kuruduğu ülkenin yeraltı su seviyesinin yüzde 40'ını barındıran Konya kapalı havzasında tehlike daha ciddi boyutlara tırmanıyor. Son 20 yılda yeraltı su seviyesi alt havzalarına göre 20-40 metre azalan Konya kapalı havzasında, kuruyan sulak alanlarıyla yıllardır tehlike çanları çalıyor.

    Türkiye'de her yıl tarım alanlarından 500 milyon ton, tüm ülke yüzeyinden 1.4 milyar ton verimli üst toprak erozyonla kaybedilirken ülkenin erozyonla kaybettiği bu topraklar, 25 santimetre kalınlığında, yaklaşık 400 bin hektar genişliğinde bir araziye eşdeğer olarak tutuluyor. Bitki örtüsü ve özellikle ormanların tahribi sonucu, toprak erozyonu ile her yıl 1 milyar 400 milyon ton toprak göllere, denizlere taşınarak ya da barajları doldurarak yitiriliyor.

    Ülke topraklarımızın yüzde 90'ında çeşitli şiddetlerde erozyon yaşanıyor ve bu durumun Avrupa'nın 17, Kuzey Amerika'nın 6 katı civarında olduğu belirtiliyor. Türkiye'de akarsularla birlikte alandan taşınan toprağın, ABD'nin 7, Avrupa'nın 17 ve Afrika'nın 22 katı daha fazla düzeyinde olduğu vurgulanıyor.

    Fırat Nehri yılda 108 milyon ton, Yeşilırmak 55 milyon ton toprak taşırken Keban Barajı'na 32 milyon, Karakaya Barajı'na 31 milyon ton toprak birikiyor. Bu birikme barajlardan faydalanmayı azaltıyor. Cumhuriyetin ilanından bu yana 44 milyon hektar mera alanı 12.3 milyon hektara kadar gerilerken her yıl kaybedilen 1 milyar 400 milyon ton toprağın 500 milyon tonu tarım alanlarından gidiyor. NASA'nın yaptığı araştırmaya göre erozyonun şiddetlenerek devam etmesi ve etkili tedbirler alınmaması halinde Türkiye'nin büyük bir bölümü 2040 yılında çöl olacak.
     

    http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=75410&ForArsiv=1 

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu