YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 13 Ağustos 2007

Çevre örgütleri: 'Su yasası' acil çıkartılmalı

  • Yıllardır uyarısı yapılan kuraklık 'çevrecilerin hassasiyeti' olmaktan çıkıp çoluk çocuk herkesin konuştuğu, çiftçiden kentliye herkesi ilgilendiren bir tehlikeye dönüştü. Peki bu süreçte, devlete, ilgili kurumlara, çevre örgütlerine ve halka düşen ne? Kim ne yapıyor, ciddi önlemler için neler yapılması gerekiyor? 

    13/08/2007 - Radikal

    RADİKAL - İSTANBUL - Yıllardır uyarısı yapılan kuraklık 'çevrecilerin hassasiyeti' olmaktan çıkıp çoluk çocuk herkesin konuştuğu, çiftçiden kentliye herkesi ilgilendiren bir tehlikeye dönüştü. Peki bu süreçte, devlete, ilgili kurumlara, çevre örgütlerine ve halka düşen ne? Kim ne yapıyor, ciddi önlemler için neler yapılması gerekiyor?


    Doğal Hayatı Koruma Vakfı, 'su zengini olduğumuz' algısının ve tüketim alışkanlıklarının değişmesi için 'Suyumuza Sahip Çıkalım' kampanyası başlattı. Önerileri şöyle: Kapsamlı ve bugünün gerçeklerine uygun bir 'Ulusal Su Yasası' çıkarılmalı. Türkiye'deki 25 su havzası için Entegre Havza Yönetim Planları hazırlanmalı. Yeraltı sularının kullanımı düzenlenmeli ve etkin bir şekilde denetlenmeli. Bütün sektörlerde su tasarrufu teşvik edilmeli.

    Biz su zengini değiliz!


    Su Vakfı da kamuoyu duyurularıyla sürekli kuraklığa vurgu yapıyor. Su Vakfı'na göre, kısa, orta ve uzun vadede kuralıkla mücadele için önce senaryolar üretilmesi gerekiyor. Kuraklıkla mücadalenin de bu senaryolar üzerinden yürütülmesi gerektiğini savunuyor: Farklı kamu kuruluşlarındaki su verileri tek bir elde toplanmalı. Su israf edilmemeli, yeraltı suları da kullanılmalı. Kuraklık İzleme ve Araştırma Merkezi oluşturulmalı. Kuraklığa karşı sorunlu bölgelere hayat verecek, su boru hatları yapılmalı.

    Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin (TZOB) kuraklığa karşı çözüm önerileri şöyle: Kuraklık bir merkezden sürekli izlenmeli. Su toplama havzalarında 'su yönetim birimleri' kurulmalı, su transferi planları hazırlanmalı. Su Konseyi kurulmalı ve 'Su Yasası' çıkarılmalı.

    Çamaşır makinesine bir gün mola


    TEMA Vakfı'ysa etkin ve kalıcı su politikaları oluşturulmasını talep ederken, vatandaşın da 'kuraklığa' karşı acil harekete geçmesi gerektiği uyarısını yapıp, 'en basit tasarruf' önerilerini şöyle sıralıyor: Musluğu açık bırakmayın. Bulaşıklarınızı elde değil makinede yıkayın. Diş fırçalarken, tıraş olurken suyu kapatın. Daha kısa duş alın. Gereksiz yere sifon çekmeyin. 1.5 litrelik bir pet şişeyi suyla doldurarak sifonunuzun içine yerleştirmekle yılda 2 ton su kurtarabilirsiniz. Suyu daha iyi bir şekilde püskürten ekonomik duş başlığı alın. Muslukları tamir ettirin. Evinizdeki ya da apartmanınızdaki su borularını yenileriyle değiştirin ya da tamir ettirin. Çamaşır makinenizi haftada bir kez bile az kullansanız, yılda 9 ton suyu kurtarırsınız.

    * Türkiye Yeşilleri 2005'ten beri 'İklim değişikliğini durdur, yaşamı sürdür' kampanyası sürdürüyor. 'Acil eylem planı' şöyle: "Türkiye Kyoto Protokolü'nü derhal imzalamalı. Kömürlü termik santral projeleri, sera gazı salınımına neden olan sanayi tesisleri arasındaki çimento fabrikası yatırımları, nükleer santral iptal edilmeli. Ulaşımda motorlu taşıtlar yerine toplu ulaşım, raylı sistemler, bisiklet ve yürümeye dayalı politikalar geliştirilmeli.

    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=229793    

        

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu