YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 22 Eylül 2007

Balık çiftliklerinin çevreye verdiği zarar sadece halkın umrunda

  • Balık çiftliklerinin turizmi bitirdiğini herkes biliyor ve önlem istiyor. İlgililer ise bu çiftliklere karşı çıkar gibi yapıp aslında arka çıkıyor!    

    22 Eylül 2007 Milliyet

    Balık çiftlikleri, yanlış yer ve umursamazlık nedeniyle denizlerimizi öldürüyor, turizmi bitiriyor. Bunu herkes biliyor.
    "Bol Balık" projesi, "Türk Mucit" yarışmasında, halkın oyları ile birinci oluyor. Balık çiftliklerinin zararını halk biliyor ve önlenmesini istiyor.


    Yetkililerden çıt yok!
    İskender (İsko) Aruoba daha 1970'li yıllarda anlatıyor: "Koyun önünü kafesle kapatıp içinde balık yetiştireceksin!" Rallicilik peşinde koştuğumuz o 20'li yaşlarda, "limited slip" diferansiyel tartışmaları arasında İsko'yu hayretle dinliyoruz. Denizlerde balık o kadar çok ki, "kuyruğunu sarkıtsan" balık takılıyor.
    Ve balık çiftlikleri Türkiye'ye geliyor. Rahmetli Tosun Moran, Güllük (Mandalya) Körfezi'nin ucundaki Kıyıkışlacık'ta (İassos) çiftliğini kurarken İngiliz uzmanlara danışıyor. Kızı Gül'ü su ürünleri okumaya yönlendiriyor. Amacı çiftliklerde balık üretiminin doğru yapılmasını sağlamak. Heyhat burası Türkiye!
    Yetkililer geleceği görüp gerekli kuralları belirlemeyince, çiftlikler doğaya zarar vermeye başlıyor. Yavru balık katliamı, deniz kirliliği, inanılmaz güzellikteki koyların bir bir elden çıkması!


    "Ülkeye kötülük etme"
    Ve İsko, Tosun Moran'a balık çiftliği kurmak istediğini söylüyor. Yanıt kısa: "Herkes gibi yapacaksan, hemen vazgeç! Ülkeye kötülük etme!" Tosun bey bunları söylediğinde kendi balık çiftliklerini kapatmış. Yıllarca kimseye laf anlatamadığı için.
    İsko, Tilkicik Koyu'nda küçük bir çiftlik kuruyor. Ama altında torbası ile! Yani kendi buluşu olan, gerek yem gerek balık dışkılarının deniz dibinde çökelmesini, ötrifikasyon nedeniyle denizin oksijenini bitirmesini önleyecek düzeneği ile! Maliyeti artırıyor ama İsko'nun aklı avantaya yatmaz!
    İskender elinde proje, başlıyor gelen bütün Tarım ve Köyişleri Bakanlarını dolaşmaya. O anlatıyor, onlar dinlemiyor! Denizler tükeniyor. Her türlü kirlilik yaratan, kişi başına en çok geliri bırakan yat turizmini Mandalya Körfezi'nden uzaklaştıran balık çiftlikleri Ege'de kanser gibi yayılıyor.
    Ve "Bol Balık Projesi", NTV "Türk Mucit" yarışmasında, zamanımızda yöneticilerden çok adım ileride olan halkın oyları ile açık ara birinci oluyor! Yıllarca İskender ile balık çiftlikleri konusunda tartışan ama bu buluşunu destekleyen bir kişi olarak mutlu oluyorum.
    İlgililer hâlâ çiftliklere, hem de bugünkü haliyle, karşı çıkar gibi yapıp arka çıkıyorlar!
    Suç İskender'de! Başımıza icat çıkarıyor!

    Balık zekâyı geliştirir!

    Balık avı sezonu açıldı. Görsel medya, bu yıl da soluğu Karadeniz'de aldı. Koca koca gırgır teknelerinin reislerini ekrana çıkarıp konuşturdu.
    Reisler pek memnun değiller hallerinden! Palamut beklerken istavrit ve mezgite razı olmuşlar! Eh deniz bu! Atalarımız "Kısmet" demişler.
    Ama bir reis çıktı ki ekrana, şaşkınlıktan dilimi yutayazdım!
    Reis demeci patlattı: "Bu yunuslar var ya yunuslar! İşte balık yokluğundan bu yunuslar sorumlu! Bunlar hem balığı yiyorlar hem de başka yere sürüyorlar!"
    Reis yaşamını balığa bağlamış ama balıklar ve balıkçılık konusunda hiçbir şey bilmiyor. Yıllar önce yunusları yine kendileri, üstelik devletin verdiği mavzerler ve mermilerle vurduklarında dengenin nasıl altüst olduğunu ve bütün balıkların nasıl azaldığını bile anımsamıyor. Ama kendinden menkul, bilgi sahibi olmadan oluşturduğu fikrini açıklıyor!
    Düşündüm neden diye. Ve galiba buldum.
    Malum balık insan beynini olumlu etkiler ve zekâyı artırır. Ama doğanın kuralı bellidir. Doğada hiçbir şey yoktan var olmaz. Ve ancak var olan artabilir.
    Bazıları bütün denizi yese fark etmez!
    Yok ki nasıl artsın?

    http://www.milliyet.com.tr/2007/09/24/cumartesi/yazumar.html    

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu