YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 08 Ekim 2007

Kuraklığı ölçmek için 350 dolarlık sensör bile yok!

  • Sulak alanlarını hızla kaybeden Türkiye'de hâlâ kuraklığa ilişkin basit ölçümler yapılmıyor. Prof. Şeylan, "350 dolarlık sensörler olmadığı için bu yıl neyle karşılacağımızı bilmiyoruz" dedi
        

    6-10-2007 Milliyet

    Sulak alanlarını hızla kaybeden Türkiye'de hâlâ kuraklığa ilişkin basit ölçümler yapılmıyor. Prof. Şeylan, "350 dolarlık sensörler olmadığı için bu yıl neyle karşılacağımızı bilmiyoruz" dedi

     
    TUĞBA TEKEREK

    Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen 'İklim Değişikliği: Türk Tarımı ve Gıda Sektörü' konulu toplantıda, hükümetin kısa vadeli ve popülist tarım politikaları eleştirildi.
    Toplantıda konuşan Prof. Dr. Levent Şaylan, Türkiye'de pek çok istasyonda kuraklığı izlemek için gerekli olan cihazların bulunmadığını belirterek, "Alt tarafı 200 tane istasyonda toprak rutubeti ölçen sensörün takılmasıyla bu problem çözülebilir. Bir sensör 350 dolar" dedi.
    Şaylan, "Kuraklığı izlemiyoruz. 'Bu sene verim nasıl olacak, nelerle karşı karşıya kalacağız' diye sorulduğu zaman hiç kimse bir şey söyleyemiyor. Araştırma yapmazsanız, söyleyemezsiniz" şeklinde konuştu.
    Şaylan, ayrıca devletin önemli çalışmaları sırasında iklim değişikliğini dikkate almama ihtimaline dikkat çekerek, "Acaba GAP projesi yapılırken iklim değişikliği dikkate alındı mı? Barajlar 50-100 yıllık dönemler için planlanırlar.
    İklim değişiklikleri elektrik üretiminden sulayacağınız alana kadar her şeyi etkiler. Devletin iklim değişikliğini dikkate alarak yaptığı ve yapacağı projeleri gözden geçirilmesinde fayda var" dedi.


    'Kısa vadeli bakıyoruz'
    Toplantıda TÜSİAD tarafından hazırlanan 'Uluslararası Rekabet Stratejileri: Türkiye Gıda Sanayi' konulu araştırma tanıtılırken TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım Komisyonu Başkanı Erdal Karamercan da kısa vadeli bakış açısı ve popülist politikaların artık tarım sektörünün rekabet gücünü tehdit ettiğini söyledi.

    Bilinçsiz sulamayla 3 Van Gölü kaybettik

    Erdal Karamercan Türkiye'de kaçak kuyulardan kontrolsüz su çekimi ve vahşi sulama nedeniyle milyonlarca ton su rezervinin heba olduğuna, verimli toprakların tuzlandığına dikkati çekti.
    Karamercan, "Su kaynaklarımızı hoyratça kullanmamız sonucunda, 40 yılda Van Gölü'nün 3 katı büyüklüğündeki sulak alanı kaybettik" dedi.
    Karamercan, "Bir derecelik sıcaklık artışı bile, verim düşüşü nedeniyle ekonomiye 1 milyar YTL'nin üzerinde zarar vermektedir" diye konuştu.

    '2030'da su kıtlığı tehlikesi var'

    Doğal Hayatı Koruma Vakfı Genel Müdürü Filiz Demirayak, toplantıda Türkiye'nin 2030'da su kıtlığı yaşayan ülkeler kategorisine girebileceğini söyledi. Demirayak, kişi başına düşen su miktarının 1000-2000 metreküp olduğu ülkelerin su stresi yaşayan ülkeler, daha az olduğu ülkelerin su kıtlığı yaşanan ülkeler olduğunu belirterek, "Şu anda Türkiye'de kişi başına düşen su miktarı 1430 metreküp, 2030'da bu miktar 1100 metreküpe gerileyebilir" dedi.
    Demirayak'ın verdiği bilgilere göre, bugün dünya nüfusunun yüzde 20'sinin yaşadığı 30 ülke su kıtlığı problemiyle karşı karşıya. Demirayak'ın konuşmasında Türkiye'yle ilgili şu veriler yer alıyor:

    Tarımsal sulamanın yüzde 88'i vahşi (yüzeysel) sulama yöntemiyle yapılıyor.
    Hem tarımsal sulamada hem kentteki su kullanımında kayıp kaçak oranı yüzde 50.
    Sadece Konya havzasındaki 50 bin su kuyusunun yarısı kaçak.
    Belediyelerin sadece yüzde 10'unda su arıtma tesisi var.
    Sanayide de yoğun kaçak su kullanımı var, 58 organize sanayi bölgesinin sadece 16'sında arıtma tesisi bulunuyor.
    2025'te yağış miktarında yüzde 25 azalma bekleniyor.

    http://www.milliyet.com/2007/10/06/ekonomi/axeko02.html    

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu