YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 09 Haziran 2020

Bir milyon tür yok olabilir

  • Birleşmiş Milletler tarafından biyoçeşitlilikle ilgili sorunlara dikkat çekmek, halkı bilinçlendirmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla yayımlanan rapor, 1 milyon hayvan ve bitki türünün tükenme tehlikesi altında olduğunu ortaya koydu

    Birleşmiş Milletler (BM), tarafından biyoçeşitlilikle ilgili sorunlara dikkat çekmek, halkı bilinçlendirmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla ilan edilen 22 Mayıs 'Dünya Biyoçeşitlilik Günü' öncesi yayımlanan rapor, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ülkelerde 1 milyon hayvan ve bitki türünün tükenme tehlikesi altında olduğunu ortaya koymuştu. Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Servisleri alanında hükümetler arası Bilim Politikası Platformu'nda (IPBES) hazırlanan raporda, küresel biyolojik çeşitlilikteki azalma konusunda uyarı yapıldı.

    Temellerimizi yok ediyoruz

    Türkiye'nin de taraf olduğu platform, üç yıl süren toplantıların ardından küresel ekosistemle ilgili genel bir değerlendirme raporu yayımladı. Üç yılda, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 50 ülkeden 145 uzman ve 310 yardımcı uzman tarafından hazırlanan IPBES Global Değerlendirme Raporu'nda, son 50 yıllık ekolojik değişim, ekonomik kalkınma yolları ve bunun doğaya etkisi de hesaplandı. IPBES Kurul Başkanı Sör Robert Watson, türlerin bağlı olduğu ekosistemlerin her zamankinden daha büyük bir hızla bozulduğunu belirterek; "Dünya çapında ekonomimizi, geçim kaynağımızı, gıda güvenliğimizi, sağlık ve yaşam kalitemizi sağlayan bu temelleri yok ediyoruz" dedi.

    Plastik kirliliği 10 kat arttı

    Aralarında Türkiye'dekilerin de bulunduğu 1 milyon hayvan ve bitki türünün çok kısa sürede yok olma tehlikesi altında olduğu belirtilen rapordaki bazı önemli bilgiler şöyle;

    · 1900'den beri, kara kökenli yerli türlerin ortalama bolluğu en az yüzde 20 azaldı. Amfibi türlerinin yüzde 40'tan fazlası, resif şekillendiren mercanların neredeyse yüzde 33'ü ve deniz memelilerinin 3'te 1'inden fazlası tehlike altında. Böcek türlerinin yüzde 10'u tehlikede.

    · 16'ncı yüzyıldan bu yana en az 680 omurgalı tür insanlar tarafından yok edildi. Bu süre içerisinde tarım ve hayvancılık için kullanılan evcil memeli türlerinin yüzde 9'u 2016'da tükendi. Bunlarla birlikte 1000 tür daha tehlike altında.

    · Ekosistemler, türler, doğal popülasyonlar, yerel çeşitler ve evcil bitki ile hayvan cinsleri, insan faaliyetlerinin doğrudan sonucu olarak tahrip ve yok oluyor.

    · Doğadaki değişimi doğrudan etkileyen 5 faktör; toprak ve su kullanımındaki değişiklikler, türlerin aşırı avlanması, iklim değişikliği, çevre kirliliği ve istilacı yabancı türler olarak sıralandı. 1980'den bu yana sera gazı salımları 2 kat arttı. Bunun etkisiyle ortalama küresel sıcaklık en az 0.7 derece arttı. Küresel ısınma ekosistemden genetik seviyesine kadar doğayı etkiliyor.

    · Karasal ortamların üçte biri ve deniz ortamlarının yüzde 66'sı beşeri faaliyetler yüzünden ciddi değişime uğradı. Dünyadaki karasal bölgelerin üçte birinden fazlası ve tatlı su kaynaklarının neredeyse yüzde 75'i tarım ve hayvancılığa tahsis edilmiş durumda.

    · Tarımsal ürün üretim değeri 1970'ten bu yana yüzde 300, ham kereste hasadı yüzde 45 arttı. Her yıl yaklaşık 60 bilyon ton yenilenebilir ve yenilenemez kaynak çıkarılıyor. Bu oran, 1980'den bu yana iki katına çıkmış durumda.

    · Arazilerin kalitesizleşmesi, küresel arazi yüzeyindeki üretkenliği yüzde 23 azalttı. Küresel ekinler tehlike altında ve kıyı habitatı kaybı ve koruması olmamasından doğan sel ve kasırgalardan dolayı 100-300 milyon insan tehlike altında.

    · Plastik kirliliği 1980'den bu yana 10 kat arttı, endüstriyel tesislerden yılda 300-400 milyon ton ağır metal, çözücü, zehirli atık ve diğer atık, dünyanın sularına akıtılıyor ve kıyı ekosistemlerine karışan gübreler okyanuslarda 400’den fazla 'ölü bölge' oluşturdu. Bu, toplam 245 bin kilometrekareden büyük bir alan. (Bir araya geldiğinde Birleşik Krallık'tan daha büyük bir alan).


    Kaynak: DHA


Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu