YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 04 Ocak 2008

Kızılırmak'ta Kirlilik Yaşanıyor İddiası

  • Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin yürüttüğü projenin tamamlanmasıyla Ankara'ya su sağlayacak Kızılırmak'la ilgili kirlilik iddialarının arkası gelmiyor.
        

    03.01.08 CNN Türk

    Nehirde Sivas kent merkezindeki atık sular ile yöredeki toprak yapısından ve Nevşehir'deki evsel, sanayi atıklarından dolayı kirlilik yaşandığı belirtildi.

    Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ise Kızılırmak suyunda, insan sağlığını tehdit edecek hiçbir maddenin bulunmadığını belirtti.
     
    Türkiye'nin en uzun nehri olan Kızılırmak, Sivas'ın İmranlı ilçesindeki Kızıldağ'ın güney yamaçlarından doğarak, Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Çankırı, Çorum ve Samsun'dan geçiyor. Çok sayıda dere ve çayın suyunun da karıştığı nehir, Bafra Burnu'ndan Karadeniz'e dökülüyor.
     
    Başlıca kolları Tecer Irmağı, Devrez Irmağı, Delice Irmağı ve Gökırmak olan Kızılırmak, yağmur ve kar sularıyla da besleniyor. Nehrin üzerinde Sarıoğlan (Yamula), Kesikköprü, Hirfanlı, Kapulukaya, Altınkaya, Derbentve Obruk barajları bulunuyor.
     
    Doğal kirlenme ve tuzlanma
     
    İç Anadolu ve Karadeniz bölgesinde, geçtiği yörelerin tarımı açısından çok büyük öneme sahip nehirde, Sivas yöresinde doğal bir kirlenme yaşandığı kaydedildi.
     
    Yetkililer, bölgede, ırmağın geçtiği alanlarda bulunan ve "jips" adı verilen eriyebilen kaya türlerinin, ırmakta doğal bir kirlenmeye yol açtığını belirterek, özellikle yaz döneminde sulamada bile kullanılamayacak kadar doğal bir kirlenme ve tuzlanma yaşandığını vurguladı.
     
    Kent merkezdeki atık suların arıtılmadan, tek bir noktadan Kızılırmak'a verildiğini anlatan yetkililer, bu sorunun çözümü için Sivas Belediyesi tarafından bu yıl içerisinde Ankara kara yolundaki çimento fabrikası ile Kızılırmak arasındaki alana atık su arıtma tesisi yapıldığını hatırlattı.
     
    Tesisin, Kızılırmak'ın kirletilmemesi, atık suların arıtılarak nehre verilmesi açısından son derece gerekli ve önemli bir çalışma olduğunu kaydeden yetkililer, tesisin tamamlanmasıyla Sivas'ta, Kızılırmak açısından insan kaynaklı kirlenmenin ortadan kalkacağını ifade etti.
     
    Gelecek yılın şubat ayında bitirilmesi planlanan tesisin, bu yıl kasım ayı sonunda tamamlanması için çaba harcandığı öğrenildi.
     
    Kayseri'deki kirlilik iddiaları

    Kayseri'nin Felahiye ilçesi sınırlarından kente giriş yapan Kızılırmak'ın, Yamula Barajı içerisindeki tortuların dibe çökmesi sonucu mavi bir görüntü aldığını belirten yetkililer, baraj gölü kıyısında hiçbir sanayi kuruluşunun bulunmadığını bildirdi.
     
    Yetkililer, Kayseri'nin kanalizasyon ve sanayi atıklarının, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresinin (KASKİ) kurduğu arıtma tesislerinde temizlendiğini ve arıtılan suyun Karasu Çayı'na, oradan da Kızılırmak'a karıştığını dile getirerek, Nevşehir ve Kırşehir sınırları içinde de Kızılırmak'ı kirletecek ölçekte bir sanayi kuruluşu bulunmadığını aktardı.
     
    KASKİ yetkilileri, tesisin öngörülen deşarj standartlarını sağladığını ifade ederek, sorumluluğu olmadığı halde karbon gideriminin yanı sıra azot ve fosfor giderimi de yaptığını ve böylece Avrupa Birliği standartlarında bir çıkış suyu kalitesi sağlandığını kaydetti.
     
    Kırşehir sınırları içerisindeki Hirfanlı Barajı'nın, Kızılırmak'ın taşıdığı tortuların temizlenmesine büyük katkı sağladığını anlatan yetkililer, daha önce zaman zaman kirliliğe neden olan Kırşehir Şeker Fabrikası'nın da kurduğu arıtma tesisi ile kirlenmeye neden olmadığını ifade etti.
     
    Nevşehir'de evsel ve nitelikli atıklar karışıyor

    Kızılırmak'ın, Nevşehir il sınırları içinde kalan bölümünü kirleten etkenler arasında, evsel nitelikli atıkların önemli rol oynadığı belirtiliyor. Yetkililer, yağmur ve kar sularıyla beslenen Kızılırmak'ın, Nevşehir'den geçen bölümünde, kanalizasyon ve evsel nitelikli atıklardan kaynaklanan kirlilik etkenleri dışında, kirliliğe neden olacak başka unsurların bulunmadığını anlatarak, bölgede sanayi kirliliğinin söz konusu olmadığını kaydetti.
     
    Nevşehir'in Ürgüp ve Avanos ilçelerinde atık su arıtma tesislerinin bulunduğu ancak Nevşehir il merkezi ile Gülşehir ilçelerinde ise atık su arıtma tesisi bulunmadığı bilgisini veren yetkililer, nehrin temmuz ve şubat arasında düşük su düzeyinde aktığını, mart ayında hızla kabarmaya başladığını, nisan ayında ise en yüksek su düzeyine ulaştığını bildirdi.
     
    Kızılırmak'ta zaman zaman balık ölümleriyle ortaya çıkan kimyasal kirliliğin, çevredeki tarlalara fazla miktarlarda atılan kimyasal gübrelerden kaynaklandığı ortaya çıkmıştı.
     
    Nevşehir'in Avanos ilçesinde 4 yıl önce toplu balık ölümleri olmuş, yapılan inceleme sonucu balıkların, tarlalardan ırmağa akan yağmur suyuna karışan kimyasal gübre atıkları nedeniyle öldükleri belirlenmişti.
     
    Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin görüşü
     
    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yetkilileri ise, Kızılırmak suyunda insan sağlığını tehdit edecek hiçbir maddenin bulunmadığını belirterek, "İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? İlgili birçok kurum tarafından yapılan tahlillerle de suyun 'içilebilir' olduğu kanıtlandı" dedi.
     
    Yetkililer, Ankara'ya gelecek suyun, Kızılırmak üzerindeki Kesikköprü Barajı'ndan alındığını ve suyun sağlıklı olduğuna ilişkin DSİ, ASKİ, Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü, Sağlık Bakanlığı, İstanbul Teknik Üniversitesi'nin yaptığı analizler bulunduğunu belirtti.
     
    Tüm raporlarda, insan sağlığına aykırı bir unsur olmadığı, sadece sülfat oranının yüksek olduğunun saptandığını ifade eden yetkililer, "250 miligram olması gereken sülfat oranı 330 miligram olarak saptandı. Biz de bu suyu Çamlıdere'den gelen suyla harmanlayarak vereceğimiz için sülfat oranı doğal olarak düşecek. Sülfatta da insan sağlığını tehdit eden unsur yok sadece biraz tat olarak tuz oranı hissedilebilir" dedi.
     
    Yetkililer ayrıca, "Sülfat, tuzun bir türevidir. Avrupa ülkelerinde birçok sodada sülfat oranı 450'lerin üzerindedir ve bunun sağlığı tehdit eder tarafı da yoktur. Su, ayrıca kurulacak nanoteknolojik bir arıtma tesisinden geçirilerek, sülfat oranı daha da düşürülecektir" diye konuştu.
     
    Suda hiçbir şekilde ağır metal gibi insan sağlığına zararlı maddelerin bulunmasının söz konusu olmadığını ifade eden yetkililer, "Demir, çinko açısından da bir olumsuzluk söz konusu değildir. Kırıkkaleliler yıllardır hiçbir sorun yaşamadan bu suyu içiyorlar" dedi.

    http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber_detay.asp?PID=318&HID=1&haberID=416432    

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu