YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 04 Şubat 2008

Dünya Sulak Alanlarının Yüzde 50'si Yok Ediliyor

  • Mersin İl Çevre ve Orman Müdürü Hasan Saday, Dünya Sulak Alanlarının Yüzde 50'sinin, Sazlıkların Kesilmesi, Tarım Amaçlı Kurutmalar, Sanayi Kirliliği, İçme Suyu Amaçlı Kullanımlar ve Yapılaşmalar Nedeniyle Yok Edildiğini Bildirdi.
        

    01.02.2008 Haberler

    Mersin İl Çevre ve Orman Müdürü Hasan Saday, dünya sulak alanlarının yüzde 50'sinin, sazlıkların kesilmesi, tarım amaçlı kurutmalar, sanayi kirliliği, içme suyu amaçlı kullanımlar ve yapılaşmalar nedeniyle yok edildiğini bildirdi.
    Saday, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, ülkemizde toplam alanı 1 milyon hektarın üzerinde yaklaşık 250 sulak alan bulunduğunu söyledi. Derinlikleri genelde 6 metreye kadar olan sığ göl, lagün, delta, korunaklı kıyılar ve su dolaşımına sınırlı olan bölgelerin "Sulak alan" olarak nitelendirildiğini ifade eden Saday, "Sulak alanlar, yerli ve kıtadan kıtaya göç eden milyonlarca göçmen kuşun okyanusları aşmadan önce yumurtlama, yavru çıkarma ve mevsimlik yaşama yerleri olduğu için, ekolojik açıdan son derece önemli habitatlardır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda, dünya sulak alanlarının yüzde 50'si sazlıkların kesilmesi, tarım amaçlı kurutmalar, sanayi kirliliği, içme suyu amaçlı kullanımlar ve yapılaşmalar nedeniyle yok edilmiştir" dedi.

    Ramsar Sözleşmesi olarak da bilinen "Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi"nin 1971 yılı Şubat ayında İran'ın Ramsar kentinde imzalandığını hatırlatan Saday, sözleşmenin imzalandığı 2 Şubat tarihinin, sulak alanların korunmasının önemine kamuoyunun dikkatini çekmek üzere 1997 yılından bu yana "Dünya Sulak Alanlar Günü" olarak kutlandığını kaydetti. Hasan Saday, Türkiye'nin, Ramsar Sözleşmesi'ne 17 Mayıs 1994'ten itibaren resmen taraf olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu: Sulak alanlar bakımından Avrupa ve Ortadoğu'nun en önemli ülkelerinden biri olan ülkemizde, toplam alanı 1 milyon hektarın üzerinde, 250 civarında sulak alan bulunmaktadır. Bu alanların 9'u (Sultan Sazlığı, Seyfe Gölü, Burdur Gölü, Manyas (Kuş) Gölü, Göksu Deltası, Akyatan Lagünü, Kızılırmak Deltası, Uluabat Gölü ve Gediz Deltası) Ramsar Listesi'ne dahil olmak üzere 71'i uluslararası öneme sahiptir. Ancak, ne yazık ki 1960'tan bu yana Amik, Gavur, Emen, Avlan gölleri gibi 1 milyon 300 bin hektarın üzerinde sulak alanımız sonuçları hiç düşünülmeden çeşitli amaçlarla kullanılmak üzere kurutulmuştur. Oysa sulak alanlar, kuşlar için yuva olmanın yanında bulundukları bölgenin su rejimini ve iklimini dengeleyen, tortu ve zehirli maddeleri alıkoyarak ya da besin maddelerini kullanarak suyu temizleyen, balıkçılık, tarım, hayvancılık, saz üretimi ve rekreasyonel kullanımlar açısından yüksek ekonomik değere, bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlayan çok zengin biyolojik çeşitliliğe sahiptirler."

    Ülkemizin önemli sulak alanlarından birisi olan Göksu Deltası'nın Mersin'in Silifke ilçesi sınırları içerisinde yer aldığını hatırlatan Saday, Göksu Deltası'nın da Ramsar Listesi'ne dahil edildiğini ve Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak yönetiminin özel bir statüye kavuştuğunu vurguladı.

    Alanın, Çevre ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda tüm sosyal paydaşların katılımı ile hazırlanan yönetim planı ile yönetileceğini belirten Saday, "Sulak alanlarımızın korunmasının hepimiz için güzel ve artan bir hayat kalitesi sağlayacağının altı çizildiği bu günde, toplumun her kesimi ile gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünyanın bırakılması için el birliği içerisinde sulak alanlara gereken önemin ve titizliğin gösterilmesini ümit ediyoruz" şeklinde konuştu.

    http://www.haberler.com/2-subat-dunya-sulak-alanlar-gunu-haberi/    

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu