AB'nin İklim Plan Paketi: Zayıf Bir İlk Adım

• Greenpeace'den Haberler

  04.02.2008 Greenpeace

  Brüksel, Belçika — AB ülkeleri, yenilenebilir enerji kullanımının arttırılması ve karbon salımının azaltılması konularında atılımlar yapıyor. Bu konuda yeterince ilerleme kaydedilememiş olsa da, AB doğru bir yolda.

  Başından beri politikacılara, enerji verimliliğini arttırmanın yanında, sadece rüzgâr ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji teknolojilerinin, iklim değişikliği için tek gerçekçi çözüm olduğunu söylüyoruz. Ancak söylediklerimiz, geçen sene AB'nin 2020 yılında her beş enerji kaynağından birinin yenilenebilir kaynaklardan geleceğini duyurmasıyla anlaşıldı.

  Üye hükümetler bu yeni duruma uyum için gerekli adımları atacaklarını, sözleşmeyi hızlı bir şekilde imzalayarak taahhüt ettiler, fakat biz hedefe ulaşıldığından emin olmak için faaliyetler görmek istiyoruz.

  Büyük enerji şirketleri, yenilenebilir enerjinin gelişimini ve yaygın kullanımını engelleyecek bir sanal "yenilenebilir enerji ticareti" sisteminin geliştirilmesi ve uygulamaya konulması için yoğun lobi faaliyetlerinde bulundular. Fakat yenilenebilir enerjiye büyük bir darbe olabilecek bu sistemin geliştirilmesi için harcanan çabalar başarılı olmadı. 

  Avrupa Birliği, her ülkenin AB hedeflerine ulaşabilmesi için üretmesi ve kullanması gereken yenilenebilir enerji miktarını yayımladı. Yenilenebilir enerjinin üretimini teşvik etmek, iklim değişikliğini önlemek için hazırlanan planın sadece bir bölümü. Ayrıca 2020'ye kadar karbon salımının %20 azalması için her ülkenin azaltması gereken karbon salım miktarlarının dökümleri de yayımlandı.

  Karbon salımında yüzde 30 azalım gerekiyor

  Her şey yolunda gibi görünse de, AB doğru yolda adımlar atsa da, hedef ülkeler bu düzenlemeleri uygulamakta yeterince istekli görünmüyorlar.

  AB ülkeleri küresel ısınmanın iki santigrat derece altında tutulması için gerekenleri hala sağlayamıyor; bilim adamları iki santigrat derecenin dünya iklimi için kritik değer olduğunda hem fikirler.

  Ve bu görüşte olanlar sadece çevre örgütleri değil. Bilim adamları, sera gazlarının salımında %20'lik bir azalışın, yeterli olmayacağı görüşündeler. Avrupa Birliği Komisyonu da bilim adamlarıyla aynı fikri paylaşıyor.

  Eğer AB iklim değişimi konusunda diğer ülkelere liderlik yapmak istiyorsa, karbon salımı konusunda gerçekçi hedefler belirlemeli - ve bu da 2020 yılına kadar %30’luk düşüş elde etmek anlamına geliyor.

  AB karbon kredi sistemi hala kusurlu

  İklim proje taslakları, salım ticareti için yeni yasal düzenlemeler içeriyor. AB 2005 yılında “Sera Gazı Salım Ticareti” konulu bir düzenleme ile endüstrideki salıma hakim oldu. Buna göre, şirketler ya karbon salımlarını düşürecekler, ya da diğer şirketlerden karbon kredisi satın alacaklar.

  AB, gaz salım ticareti kapsamında bazı ana problemleri düzeltmek için yeni çözüm önerileri sundu ama yine endüstriyel baskıya karşı koyamadı ve düzenlemenin yeterli düzeyde etkili olmasını sağlayamadı.

  Şirketler hala 2013’e kadar % 40 karbon salımı hakkına sahip olacak. Planın gerçekten amacına ulaşması için, kirleticinin yeterli bedeli ödediğinden ve karbonun gerçek zararının doğru olarak yansıtıldığından emin olmalıyız.
     
  AB’nin “İklim Planı Paketi” iyi bir başlangıç fakat eğer AB iklim değişimi konusunda diğer ülkelere liderlik gösterecekse, daha alınacak çok yol var.

  http://www.greenpeace.org/turkey/news/ab-nin-iklim-plan-paketi-zay