YUKARI

İklim Değişikliği

Eklenme Tarihi: 17 Mart 2023

10 kişiden 9’una göre iklim krizi tehlike arz ediyor

  • Yuvam Dünya Derneği’nin Türkiye’de İklim Krizi Algı Araştırması her 10 kişiden 9’unun iklim değişikliğinin gelecek nesiller için tehlike arz ettiğini düşündüğünü ortaya koydu.

    Yuvam Dünya Derneği’nin gerçekleştirdiği Türkiye’de İklim Krizi Algı Araştırması’nın 2023 yılı sonuçlarına göre; çevre sorunu denince toplumun aklına en çok gelen sorunlar hava kirliliği, çevre ve doğa kirliliği, çöp ve atık sorunu olurken; her 4 kişiden 3’ünün aklına ‘kirlilik’ sorunu geliyor. Konda Araştırma ve Danışmanlık işbirliğiyle, Birleşik Ödeme ve Secure Future desteği ile gerçekleştirilen araştırma, toplumun iklim değişikliğine dair bilgi seviyesine, görüşlerine ve davranışlarına yönelik hazırlandı. Araştırma kapsamında iklim değişikliğiyle mücadele konusunda toplumun hali hazırdaki durumu, farkındalık, kırılganlık, sorumluluk ve pratikler konu başlıklarında değerlendirildi. Rapora göre; toplumun diğer pek çok kesimi gibi her 10 gençten 9’u iklim değişikliği konusunda bireysel olarak sorumluluk alınması gerektiğine inanıyor.

    İklim değişikliği ile sağlık ilişkilendirildi
    İklim değişikliği ile bu yıl en çok ilişki kurulan olaylar; hava kirliliği, afetlerin artması ve olağandışı mevsim olaylarının çoğalması oldu. Bu yıl gerçekleştirilen araştırmada ilk kez sorulan sorulardan biri ise sağlık alanı ve çeşitli hastalıklarla iklim krizinin ilişkilendirilmesi idi. Sonuçlara göre; toplumun yarısından fazlası gıda ve beslenme sorunlarının yaygınlaşması, solunum yolu ve kalp damar hastalıklarının kötüleşmesi, su ve taşıyıcı hayvanlar aracılığıyla bulaşan enfeksiyonların artması gibi durumları iklim kriziyle ilişkilendiriyor. Her 10 kişiden yalnızca 2’si ise iklim krizinin kaza ve yaralanmalarla ilişkili olacağını düşünüyor.

    Gıdaya erişim daha da zorlaştı
    Kırılganlık başlığı altında önümüzdeki iki yılda ‘başlarına gelebilme ihtimali en yüksek iki olayı ve bu olaylar başlarına geldiği takdirde diğer kişilere kıyasla ne kadar zorlanabilecekleri” sorusu bu yıl da yöneltildi. Geçtiğimiz yıla kıyasla yüzdelik olarak en çok artan durum, gıdaya erişimde zorlanma oldu. Her 10 kişiden 3’ü iki yıl içinde gıdaya erişimde zorlanabileceğini düşünüyor. Geçen yıla göre daha az kırılgan hissediliyor.

    Toplum iklim değişikliği konusunda endişeli
    İklim değişikliği konusundaki endişe seviyesi, kişilerin kendi hayatları ve gelecek nesiller için ne kadar tehlikeli buldukları da araştırma konularından biriydi. Her 10 kişiden 8’i iklim değişikliği konusunda endişeli olduğunu, her 10 kişiden 9’u iklim değişikliğinin gelecek nesiller için tehlike arz ettiğini, her 10 kişiden 7’si de iklim değişikliğinin kendi hayatları için tehlike arz ettiğini dile getiriyor. Toplum, iklim değişikliğinden gelecek nesillerin daha fazla etkileneceğini düşünüyor.

    Bireysel sorumluluk alınmalı
    Paris Anlaşması’na taraf olan ülkeler arasında yer alan Türkiye’nin anlaşma çerçevesinde takip etmesi gereken iklim hedefleri bulunuyor. İklim krizi ile mücadele kapsamında başta tarım, enerji, turizm ve ulaştırma sektörlerinde olmak üzere tüm sektörlerde gerçekleşecek dönüşüm büyük önem taşıyor. İklim hedefleri doğrultusunda bireylerin de sorumluluk almaları bir diğer önemli alan. Araştırmaya göre; sorumluluk başlığı altında iklim değişikliğinin çözülmesi konusunda her 10 kişiden 9’u bireysel olarak sorumluluk alınması gerektiğini düşünüyor. Saha çalışmaları 21-23 Ekim 2022 tarihlerind
     e gerçekleştirilen Yuvam Dünya Türkiye İklim Krizi Algısı Araştırması, Türkiye’de 75 ilin merkez dahil 327 ilçesinde, 15 yaş üstü yetişkin nüfusu temsil eden 2215 kişiyle yapılan görüşmelerle gerçekleştirildi. Araştırma kapsamında görüşüne yer verilen kişilerin yüzde 3’ü 15-17 yaş aralığında iken, yüzde 33’ü 18-32 yaş aralığında, yüzde 32’si 18-32 yaş ve yüzde 32’si 49 yaş üzeri kişilerden oluşuyor.

    “Krizin etkileri Türkiye’de daha da belirgin”
    Yuvam Dünya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kıvılcım Pınar Kocabıyık, Türkiye’nin, iklim krizinin etkilerinin en fazla görüldüğü bölgelerden biri olan Akdeniz Havzası’nda yer aldığını hatırlatarak; “Özellikle son yıllarda orman yangınları, kuraklık, seller ve sel baskınları gibi doğal afetlerin sıklaştığı, bu krizin etkilerinin Türkiye’de daha da belirgin hale geldiği görülüyor. Araştırma kapsamında farkındalığımızın yüksek olduğunu, diğer bir yandan toplumda iklim krizinin olumsuz etkilerinden haberdar olan kesimin bu etkilere ve bireysel olarak neler yapabilecekleri hakkında bilgi eksiklikleri olduğunu görüyoruz” dedi. Kocabıyık şunları söyledi: “İklim krizini durduracak olan, bireysel ve toplumsal olarak bakış açımızın değişmesiyle yaşayacağımız kültürel bir dönüşümdür. Bu dönüşümü de ancak geniş katılımlı bir toplumsal farkındalık ve kapsamlı bir iletişim sayesinde yapabiliriz. Sürdürdüğümüz bu araştırmalar yaşadığımız toplumun, farklı düşünce, yaş ve eğitim kategorilerindeki insanların iklim krizine bakışlarını anlamamız konusundaki en iyi araçlar olarak bize yardımcı oluyor.”

    “Krizin büyüme hızından yavaş aksiyon alınıyor”
    KONDA Araştırma ve Danışmanlık Genel Müdürü Bekir Ağırdır ise şöyle konuştu: “Gerek ülkemizin kurumları gerekse tüm dünyadaki kurum ve organizasyonlar maalesef iklim krizinin büyüme hızından daha yavaş aksiyon alıyorlar. Yerkürenin karşılaştığı bu var olma krizine karşı gerek küresel politikalar gerek ulusal kurumlar ve kurallar oldukça yetersiz. Şunu da belirtmeliyim ki, son dönemlerde iklim krizi farkındalığı yaratmak için bireylere yüklenen sorumlulukları da adil bulmak güç. Buna rağmen bireylerin önlem alma, davranış değiştirme konusundaki isteği oldukça yüksek.”

    “Ufak önlemlerle krizin önlenebileceği düşünülüyor”
    Yuvam Dünya Derneği Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Levent Kurnaz ise şunları söyledi: “Rapor sonuçlarında görünen, ne yazık ki ciddi bir kesimin hâlâ ufak önlemler ve küçük değişiklikler ile iklim krizinin etkilerinin önlenebileceği kanısını taşıdıkları ve bu değişiklikleri de başkalarının yapmasını bekledikleri yönünde. Bunun en çarpıcı göstergelerinden biri, ‘Sorumluluk almalı mısınız?’ sorusuna ‘Evet’ cevabı verenlerin, ‘O zaman krizin etkilerini azaltmak için siz de günlük yaşamınızda şu değişiklikleri yapın’ dendiğinde çekimser kalmaları. Yuvam Dünya İklim Krizi Algı Araştırması bizlere söylemlerimizde ve eğitimlerde hangi noktaların üzerine daha fazla eğilmemiz, hangi konulara daha fazla önem vermemiz gerektiğini açıkça gösteriyor.”

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu