YUKARI

Çevre Koruma

Yazar: Dr. Uygar Özesmi | Eklenme Tarihi: 05 Mart 2009

Elektronik Atıklar Nereye?

  • Oturdum saydım... İlk bilgisayarımı 1982 senesinde almışım ve o günden bugüne tam 10 bilgisayar değiştirmişim. Bugün 11’incisini kullanıyorum, yani nerdeyse her iki yılda bir yeni bir bilgisayar alıyorum. Siz acaba kaçıncısını aldınız?


    İlk cep telefonumu 1997 yılında almışım ve o günden bu yana 6 telefon değiştirmişim. Şu anda 7’incisini kullanıyorum. Yani nerdeyse her yıl yeni bir telefon alıyorum. Siz kaçıncı telefonunuzu aldınız acaba? Acaba, gerçekten bu kadar sık değiştirmeye ihtiyacım var mıydı? Ne oldu bu bilgisayarlara, ekranlarına, yazıcılara, cep telefonlarına, tüplü televizyonlara ve daha aldığım nice elektronik alete. Kimini başkalarına versem de, çaldırsam da, hâlâ evde bir yerlerde öyle atıl dursa da gidecekleri bu dünyadan başka yer yok.

    Elektronik atıklar her geçen gün hızlanarak artıyor. Üstelik gelişmiş ülkelerde olduğu kadar, gelişmekte olan ülkelerde de başta cep telefonu olmak üzere- elektronik aletler git gide yaygınlaşıyor. TÜİK’in verilerine göre, ülkemizde 2005 yılında 43,6 milyon kayıtlı cep telefonu varmış. Hızlı bir biçimde yenileri ekleniyor veya yenileniyor. Neredeyse her evde bir televizyon var. Yılda yaklaşık 225.000 tüplü ekran ve televizyon hurdaya çıkıyor ve yerlerini plazma ve LCD ekranlar alıyor. Bu arada yılda 2 milyona yakın bilgisayar satışı var. Birgün bütün bu alınanlar da hurdaya çıkacak şüphesiz.

    Dünya’da her yıl 20 ila 50 milyon ton arasında elektronik atık oluştuğu tahmin ediliyor. Bu elektronik atıkları trene doldursanız, trenin vagonları bütün dünyayı çepeçevre sarar. Günümüzde elektronik atıklar dünya genelinde katı atıkların yüzde 5’ini oluşturuyor. Bu miktar plastik atıklara bedel, ancak çok daha zehirli. Gelişmekte olan ülkelerde önümüzdeki 5 yıl içinde elektronik atık miktarının üç katına çıkacağı tahmin ediliyor. Bu miktar Asya’da sadece şu anda 12 milyon ton/yıl.

    ABD’de yılda 4 milyon tonun üstünde elektronik atık, çöp deponi sahalarına gidiyor. Sıhhi olmayan veya vahşi depolama dediğimiz şekilde çöp toplanan sahalarda bu atıklar toprağa ve yer altı suyuna karışıp zehirliyor veya atmosfere karışıp tehlike oluşturuyor. Yakılması ise en az bu kadar tehlikeli; bu şekilde kurşun kadmiyum ve cıva havaya ve küllere karışıyor. Cıva özellikle besin zinciri yoluyla başta balık olmak üzere canlılarda birikiyor. Plastikler, PVC veya bromine alev önleyiciler içeriyorlarsa çok zehirli oluyorlar; kansere neden olan diyoksinler ve furan bileşikleri atmosfere karışıyor. Durum Avrupa’da da pek farklı değil.

  • Elektronik atıkları geri dönüştürmek iyi bir çözüm gibi görünse de geri dönüşümü yapan işçilerde ve çevredeki yerleşimlerde önemli sağlık sorunlarına neden oluyor. Bu yüzden genellikle elektronik atıklar ululararası kanunlar ihlal edilerek, gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere gönderiliyor. Buralarda da geri dönüşüm işinde genellikle çocuklar çalıştırılıyor. ABD zehirli atıklara dair Basel Sözleşmesi’ni imzalamadığı için atıklarının yüzde 50 ila 80’ini geri dönüşüm adı altında, gelişmekte olan ülkelere ihraç ediyor. Çin, 2000 yılında elektronik atıkların ithalini yasaklamasına rağmen Greenpeace araştırmacıları, hâlâ bu atıkların Çin’in Guangdong eyaletine kaçak yollarla getirildiğini tespit etti. Durum Hindistan’da da farklı değildi. Bu ülkeler bir kısım değerli madeni bu şekilde sağlarken geriye kalan zehirli maddeleri de kabul etmiş oluyor.

    Ne yazık ki ülkemizde elektronik atık geri dönüşümü yapan çok az sayıda ve yetersiz tesis var. Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu (TÜRÇEK) bu konuda önemli bir adım atarak, elektronik atıkları Kadıköy’deki ofisinde topluyor (Tel: 0216 3380017 veya cevre@turcek.org.tr) ve topladıklarını bir elektronik atık geri dönüşüm tesisine gönderiyor.

    Para vererek bize fayda getirmesi için aldığımız elektronik aletler ömürleri dolduğunda bize zehirli atık olarak geri dönüyor. Onun için teknoloji şirketlerinin bilgisayar ve cep telefonu gibi ürünlerindeki zehirli kimyasalları en aza indirmeleri ve daha da iyisi, kullanmamaları en önemli çözümlerden. Bu sektörde para kazanan şirketler sosyal ve çevresel sorumluluklarının da farkında olmalı; daha uzun ömürlü ürünler üretmeli, geri iade ve geri dönüştürme programlarını hayata geçirmeleri gerekli. Örneğin, 2006 yılında 1 milyar cep telefonu piyasaya sürüldü, buna rağmen piyasa lideri olan Nokia sattığı telefonların sadece yüzde 2’sini geri dönüştürdü. Bilgisayar sektöründe durum çok daha iyi değil. Ana üreticiler sadece yüzde 9’unu geri dönüştürdü. Daha doğrusu, bu şirketler eskiyen ürünlerin yüzde 90’ından daha fazlasını geri dönüştürmediler.

    Burada devlet kurumlarına büyük görev düşüyor. Kanunların çıkarılması ve uygulanması ile problemler hafifletilebilir. Örneğin, etkili geri dönüşüm kanunu olan Japonya’da Sony eskiyen ürünlerinin yüzde 53’ünü geri alarak dönüştürüyor. Demek ki istendiğinde mümkün!

  • Bu ay Greenpeace, üç yıl süren bir gizli araştırmanın sonunda televizyon gibi elektronik aletlerin doğru şekilde geri dönüştürülmediğini tespit etti. Onun yerine elektronik atıklar ikinci el elektronik alet adı altında Nijerya’da satılıp, parçalara ayrılıyor veya atılıyor.

    Sky Televizyonu'nun da yardımıyla yapılan gizli operasyonla, elektronik ve geri dönüşüm şirketleri görevlerini yapmadığı için tehlikeli atıkların nasıl Avrupa’dan git gide artan bir şekilde Güney’e ve özellikle Afrika’ya gittiği kanıtlanıyor.

    Bir ihbara dayanarak başlanan operasyonla, bir bozuk televizyon, üzerine takılan GSM, GPS ve radyo alıcısıyla beraber geri dönüşüm için teslim edildikten sonra adım adım takip edildi ve en sonunda Nijerya’da tekrar satılırken ele geçirildi. Şirketlerin geri dönüşüm yükümlülüklerinden “ikinci el eşya” kisvesiyle nasıl kaçtıkları bu şekilde ispatlandı.

    Bunları biliyor musunuz?
    • Gelişmiş ülkelerdeki kişisel bilgisayarların kullanım süresi 1997’de altı yılken 2005’de bu süre iki yıla düştü.
    • Cep telefonlarının ortalama kullanım süresi batı ülkelerinde iki yılın altında.
    • 2004 yılında 183 milyon bilgisayar satıldı. Bu sayı 2003 yılından % 11,6 daha fazla
    • 2004 yılında Dünya’da 674 milyon cep telefonu satıldı. Bu sayı 2003 yılından % 30 daha fazla.
    • 2010 yılında 716 milyon yeni bilgisayar kullanımda olacak. Çin’de 178 milyon, Hindistan’da ise 80 milyon yeni bilgisayar kullanıcısı olacak.

    Dr. Uygar Özesmi
    Çevre Bilimci ve Greenpeace Genel Direktörü

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu