YUKARI

Çevre Koruma

Yazar: Merve Titiz Akman | Eklenme Tarihi: 14 Mayıs 2013

Biyoplastik teknolojisi alışveriş alışkanlıklarımızı değiştiriyor

  • Bugünün bilgi toplumunun en önemli çıktılarından biri dünya vatandaşı olduğumuzu ve bulunduğumuz gezegenin kaynaklarının sınırlı olduğunu kavramamız olsa gerek. Bununla birlikte artık bulunduğumuz sistemi değiştirmenin en kolay yönteminin ‘seçim yapmak’ olduğunu biliyoruz.

    Şimdilerde bizi heyecanlandıran teknoloji ve inovasyon sadece günlük hayatı kolaylaştırmanın çok ötesine geçiyor ve içinde yaşadığımız biyosferin faydasına çalışmayı hedefliyor.

    Ne güzel bir his, ilk paragrafı iç rahatlığı ile hepimiz adına yazabilmek ve bunun bir ütopya olmadığını bilmek! Her ne kadar hepimiz aynı yoğunlukta hissetmesek de bu bakış açısıyla belli bir yakınlık kurabiliyoruz, çünkü artık bilmemek veya bilip de uygulamamak bizi rahatsız ediyor. Diğer taraftan her şey çok hızlı değişiyor! Bundan sadece 3 sene evvel bir seneliğine İstanbul’dan ayrılırken bu kadar olumlu değildim; o zaman eksiklikler, bilgi kirliliği, yeşil yıkama çok daha fazla gözüme batıyordu. Ama son üç senede hem dünyada hem de İstanbul’da bilginin akışı muazzam hıza ulaştı. Sağlıklı, ekolojik alternatifler ortaya çıkmaya ve çoğalmaya başladı. Bu süreç içinde beşikten beşiğe kavramı bakış açımı genişletti. Atık kavramını tamamen ortadan kaldıran bu yaklaşıma göre yaratılabilecek en büyük katma değer, diğer tüm canlılar gibi hareket etmek! Yani her eylemimiz ve üretimimiz yaşam alanımızı besliyor olmalı. Ürettiklerimiz yaşam döngüsünü tamamlasa da atık olmamalı, dönüşerek bulunduğu sistem içinde fonksiyon bularak varlığını devam ettirmeli.

    Biyoplastikler beşikten beşiğe yaklaşımının iyi örneklerinden. Yenilenebilir biyokütleden elde ediliyorlar, örneğin bitkisel yağlar, mısır nişastası, selüloz vb. Adında plastik geçmesinin nedeni ise plastikle aynı özellikleri göstermesi ve plastiğin tüm uygulama alanlarında, mevcut teknolojiyle ve tesislerde kullanılabilir olması. Bu nedenle de petrol bazlı plastiğin en güçlü ve çevre dostu alternatifi. ‘European Bioplastics’ organizasyonunun tanımına göre; bioplastikler biyolojik temelli, biyobozunur veya her iki özelliğe de sahip polimerler. Biyobozunur olanlar üretim şekillerine göre oksijensiz veya oksijenin bulunduğu ortamlarda parçalanabilir.

  • Biyobozunurluk uluslararası standartlara göre belirleniyor; Avrupa Birliği biyobozunurluk ve gübrelenebilirlik standardı EN13432’e göre bir ürünün biyobozunur olabilmesi için mikroorganizmalar tarafından karbondioksit, su ve biyokütleye ayrıştırılabilmeli. Gübrelenebilir olmasının koşulları ise; üç aylık kompost süresinden sonra elekten geçirildiğinde %10’dan fazla kalıntı kalmaması, biyobozunurluk sürecinde toksik madde üretmemesi ve kompostunun bitkinin gelişimine katkı sağlamasıdır.
    Piyasadaki biyoplastik ürünlerin özelliklerini ve standartlara uyumluluğunu ancak üzerlerindeki ibarelerden anlayabilirsiniz. Ürünün üzerinde uyumlu olduğu standart yazmalı ayrıca hangi tip sertifikalara sahip olduğu da belirtilmeli. Örneğin Vincotte, Avrupa’da bu yöndeki en etkin ve itibarlı sertifikalandırma kuruluşlarından biridir. EN13432 standardına uyumlu ürünlere, ‘Ok Biodegradable’ (biyobozunur), ‘Ok Compost’ (gübrelenebilir), ‘Ok Biobased’ (biyolojik temelli) ve ‘Ok compost Home’ (evde kompostlanabilir) sertifikaları veriyor.

    Bu noktada dikkat edilmesi gereken, şu an Türkiye’de neredeyse tüm market poşetlerinde gördüğümüz ‘oxo-biyobozunur’, ‘parçalanabilir’ ibareleridir! Öncelikle bu ibareyi taşıyan ürünler petrol bazlı plastiklerden üretiliyor. Parçalanması için katkı maddeleri ekleniyor, kullanım ömrünü uzatmak için ise stabilizatörler. Parçalanma sürecinde toksikleri ile zararlı kimyasalları havaya, toprağa ve denize karışıyor. Sonuç olarak hem karıştıkları yerdeki bileşimi (örn. kompost kalitesi) bozuyor hem de çöp sorununu arttırıyorlar!

    Gübrelenebilirlik sertifikalı biyoplastikler komposta uygundur. Özellikle tek kullanımlık ürünler (çatal, bıçak, bardak), veya kısa ömürlü; alışveriş poşeti, çöp torbası, film gibi ürünlerin gübrelenebilir biyoplastikten yapılması ekolojik denge açısından önemli. Bunun yanısıra biyolojik bazlı veya biyobozunur ürünler, kullanım ömürleri bitince ilgili tesislerde ısı kazanımı yoluyla çevre dostu enerji üretiminde kullanılabilirler.

    ‘European Bioplastics’ organizasyonunun yaptırdığı güncel araştırmaya göre toplam biyoplastik üretimi için kullanılan kaynak dünya üzerinde toplam 5 milyar hektarlık tarım alanının sadece 0,006%’sı, bu oranın 2016’da 0.022%’ye yükselmesi bekleniyor*. Küresel ölçekte, gıdaya dönük tarımın kapladığı tarım alanının %37 oranında olduğu düşünüldüğünde biyoplastiklerin gıda kaynaklarını azaltmaya yönelik bir risk içermediği anlaşılıyor.

  • Biyoplastik her geçen gün petrol bazlı plastiğe karşı daha rekabetçi oluyor. Global biyoplastik pazarının 2016 senesine kadar 500% büyüyeceği öngörülüyor**. Bunun arkasında Amerika ve Asya ülkelerinin (bunların başında Çin ve Japonya geliyor) biyoekonomiyi öncelikli ekonomik kalkınma alanı olarak belirlemesi ve bu yönde ürettikleri destekleyici politikalar var(1). Bu sayede birçok KOBİ, AR&GE çalışmalarına finansal destek bulurken, üretim kapasitelerini genişletmek üzere işbirlikleri oluşturuyor. Her ne kadar Avrupa’da biyoplastik üretimi saydığımız ülkelerin gerisinden kalsa da, 2006 senesinde yayınlanan AB strateji raporunda biyoürünler pazarı öncelikli pazarlar arasında kabul edildi(2).

    Türkiye’de ise biyoekonominin gelişmesine yönelik politik düzeyde bir kararlılık yok. Fakat büyük bir kaynak potansiyeli var, üstelik kaynak tarım arazisinin kullanılmasıyla değil tarımsal atıkla elde edilebilir. Türkiye’nin tarımsal atıklardan enerji üretimi potansiyeli 9.5 Mton, OECD ülkeleri arasında 4. Sırada(3).

    Fakat bu atıkların toplanıp etkin dağıtımı ve biyoyakıt tesisleri veya biyorafinerilerde işlenerek ekonomiye yüksek katma değerli ürün olarak geri dönmesi için gerekli altyapı henüz yok. Ama bu durum çok hızlı değişebilir! Organik ürünlerde sağlandığı gibi etkin bir organizasyonla biyoürünlerin kullanımı yaygınlaşabilir. Sonuçta organik ürünlerde olduğu gibi biyoplastik malzemelerin geliştirilmesi de yeni bir yapılandırma gerektiriyor.

    Merve Titiz Akman
    Sürdürülebilirlik Uzmanı

    Sürdürülebilir Ambalaj çözümleri
    www.packpark.com.tr

    * ** Bioplastics Facts and Figures. European Bioplastics- Institute for Bioplastics and Biocomposites (October 2012)/FAO
    1. Tarımsal Atıklardan Yüksek Katma Değerli Biyoürün Üretimi. İleri Teknoloji Projeleri (İTEP) Destek Programı Raporu. Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı. Ağustos 2010
    2. Techno-economic Feasibility of Large-scale Production of Bio-based Polymers in Europe, Europian Commision Joint Research Centre- European Science and Technology Observatory- Institute for Prospective Technological Studies, 2005
    3. IEA, Energy Policies of IEA Countries: Turkey 2001 Review Head of Publications Service, OECD, 2001

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu