YUKARI

Sürdürülebilirlik Kütüphanesi

Yazar: Gary Gardner, Tom Prugh, Michael Renner | Eklenme Tarihi: 12 Aralık 2015

Dünyanın Durumu 2015 Sürdürülebilirliğin Önündeki Gizli Tehditlerle Yüzleşmek

  • Dünyanın Durumu 2015 yılı kitabında uzmanlar, sürdürülebilirliğin önündeki gizli tehditleri araştırarak, bunlara nasıl yaklaşılması gerektiğini irdeliyorlar. 

    Worldwatch Enstitüsü’nün ünlü yayını Dünyanın Durumu çeyrek asırdır geniş bir öğrenci, gazeteci, siyasetçi ve bilinçli vatandaş kitlesini sürdürülebilir gelişmedeki eğilimler hakkında bilgilendiriyor. 36 dilde yayımlanan seri, nüfustan enerjiye, tarımdan sağlık ve ticaret politikalarına kadar birçok alandaki değerlendirmelerini okuyucuyla paylaşıyor.


    Dünyanın Durumu 2015 yılı kitabında uzmanlar, sürdürülebilirliğin önündeki gizli tehditleri araştırarak, bunlara nasıl yaklaşılması gerektiğini irdeliyorlar. Kitapta; ulusların, sel, kuraklık ve diğer aşırı iklim olaylarından kaçan iklim değişikliği mültecilerinin yol açtığı göç ile nasıl başa çıkılacağı; bir ekonominin büyümeden de dinamik olup olmayacağı; yeryüzünün muhafaza edilmesi için ne tür bakış açılarına ihtiyaç duyulduğu gibi önemli sorular ve bunlara yönelik esnek çözümleri derinlemesine inceleniyor.


    İnsanlığı daha iyi bir rotaya oturtmak için milyonlarca küçük çözüm gerektiği gerçeğinden yola çıkan kitabın Proje yönetmenliği Gary Gardner, Tom Prugh ve Michael Renner’ın üstlendiği ve 15 yazarın katkıda bulunduğu kitabın çevirmenliğini Gülru Hotinli imzalı. Rapor niteliğindeki eser, 2009 yılından bu yana Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları ve TEMA Vakfı işbirliği ile okurlarla buluşuyor.


    Kitaptan satırbaşları:


    Bu kitap henüz tam olarak kamunun dikkatini çekmemiş, sürdürülebilirlik açmazının boyutlarını daha da derinleştiren, çeşitli ilintili ya da endişe veren eğilimleri ve meseleleri araştırıyor. Sürdürülebilirlik açmazının boyutları: azalan enerji ile artan borcun kesişmesi; küresel ekonominin büyüme bağımlılığı; yükümlenilen varlıklar; tarımsal kaynakların kaybı; okyanus ölüm oranlarının artışı; Kuzey Kutup Bölgesi’nin ısınmasının sosyopolitik sonuçları; hayvanlardan bulaşan hastalıkların ortaya çıkışı ve iklim kaynaklı göçün yarattığı zorluklardır.


    İçinde olduğumuz karmaşanın en öne çıkan yönü, tabii ki, iklim değişikliğidir. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) son değerlendirme raporu -1990’dan beri 5. rapor- epeydir bilinen bir gerçeği taşa kazımaktan ibarettir: İnsanın iklim üzerinde etkili olduğu “açıktır” ve son zamanlarda, insan faaliyetlerinin neden olduğu sera gazı emisyonları “tarihte en yüksek” orandadır.


    Sera gazı emisyonlarının ve diğer insan dinamiklerinin etkisinin, ısınmanın baskın sebebi olduğu “neredeyse kesindir.”


    İklim sisteminin ısınıyor olduğu tartışmasız kesindir ve 1950’lerden beri gözlemlenen değişikliklerin çoğu, on yıllardan bin yıllara eşi benzeri görülmemiş türdedir.


    IPCC’nin ısınma belgesi, en iyisi hoş karşılanmayacak, en kötüsü ise felakete sebep olan eğilimleri ortaya koymaktadır: Deniz seviyelerinin yükselmesi, türlerin yok oluşunda artış, daha büyük çapta aşırı hava olayları (kuraklık, sel, sıcak dalgaları) ve bunların insanlara etkileri (açlık, yokluk, kıyı şeritlerindeki toplulukların zarara uğraması), böceklerin ve hastalık taşıyıcıların göç etmesi, sosyal ve politik istikrarsızlık ve çatışma. Bunlara ek olarak geri besleme döngülerinin tetiklenmesi (örneğin, buzulların erimesiyle tundralardan serbest bırakılan metan), ısınmanın daha da artışını teşvik edecek ve iklim sistemini kontrol edilemez dengesizliklere doğru iteleyecektir.

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu