YUKARI

Sürdürülebilir Yaşam

Eklenme Tarihi: 05 Temmuz 2021

Küresel işgücü göçü 5 milyon arttı

  • Uluslararası Çalışma Örgütü’nün yeni raporundaki tahminlere göre, 2017 ile 2019 yılları uluslararası göçmen işçi sayısı 164 milyondan 169 milyona yükselerek 5 milyon arttı.

    Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) son tahminlerine göre, dünyada uluslararası göçmen işçi sayısı 2017 yılından bu yana yüzde 3 artarak 169 milyona ulaştı. Genç göçmen işçilerin (15-24 yaş) payı da 2017 yılından bu yana yaklaşık yüzde 2 veya 3.2 milyon artarak, 2019 yılında 16.8 milyona ulaştı. ILO Küresel Uluslararası Göçmen İşçi Tahminleri: Sonuçlar ve Metodoloji başlıklı yeni rapora göre, 2019 yılında uluslararası göçmen işçiler küresel işgücünün yaklaşık yüzde 5’ini oluşturuyor; bu da onları dünya ekonomisinin ayrılmaz bir parçası yapıyor. Yine de birçok göçmen işçi çoğunlukla geçici, kayıt dışı veya korumasız işlerde çalışıyor; güvencesizlik, işten çıkarılma ve ağırlaşan çalışma koşulları bakımından daha büyük riske maruz kalıyor. Koronavirüs krizi bu kırılganlıkları özellikle kadınlar için ağırlaştırdı çünkü kadınlar düşük ücretli ve düşük vasıflı işlerde aşırı temsil ediliyor, sosyal korumaya erişimleri sınırlı ve destek hizmetleri bakımından daha az seçeneğe sahipler. ILO Çalışma Koşulları ve Eşitlik Departmanı Direktörü Manuela Tomei, “Küresel salgın, göçmen işçilerin güvencesiz durumunu ortaya çıkardı. Onlar genellikle işten çıkarılan ilk çalışanlar oluyor, tedaviye ulaşma zorlukları yaşıyor ve çoğu kez ulusal koronavirüs politika önlemlerinden dışlanıyor” dedi.

    Çalışırken cinsiyet ayrımcılığına uğruyorlar
    Uluslararası göçmen işçilerin üçte ikisinden fazlası, yüksek gelirli ülkelerde yoğunlaşmış durumda. Toplam 169 milyon uluslararası göçmen işçinin, 63.8 milyonu (yüzde 37.7) Avrupa ve Orta Asya’da bulunuyor. Diğer 43.3 milyonu ise (yüzde 25.6) Amerika kıtalarında. Dolayısıyla, toplam olarak Avrupa ve Orta Asya ile Amerika Kıtaları, tüm göçmen işçilerin yüzde 63.3’ünü barındırıyor. Arap ülkeleri ve Asya-Pasifik’in her birinde yaklaşık 24 milyon göçmen işçi bulunuyor, iki bölge toplam göçmen işçi kitlesinin yüzde 28.5’unu barındırıyor. Afrika’da ise, toplamın yüzde 8.1’ini temsil eden 13.7 milyon göçmen işçi bulunuyor. Göçmen işçilerin çoğunluğunu teşkil eden erkekler 99 milyon, kadınlar ise 70 milyon civarında. Kadınlar, göçmen işçi olarak daha fazla sosyo-ekonomik engellerle karşılaşıyor ve iş arama dışındaki nedenlerle aile üyeleri eşliğinde daha çok göç ediyorlar. Çalışırken toplumsal cinsiyet ayrımcılığına uğrayabiliyorlar; kendilerine ait ağları bulunmuyor. Bu da yabancı bir ülkede iş ve yaşam dengesi kurmalarını zorlaştırıyor.

    İş aramak için göç eden gençlerin oranı artıyor
    Uluslararası göçmen işçiler içinde gençlerin oranı 2017 yılında yüzde 8.3 iken 2019 yılında yüzde 10’a yükseldi. Bu artışın nedeni muhtemelen, gelişmekte olan ülkelerin çoğunda genç işsizlik oranlarının yüksek olması. Göçmen işçilerin büyük çoğunluğu (yüzde 86.5) hâlâ esas çalışma çağındaki yetişkinlerden (25-64 yaş) oluşuyor.

    Göçmen işçilerin başlıca işvereni hizmet sektörü
    Birçok bölgede uluslararası göçmen işçiler işgücünün önemli bir bölümünü oluşturuyor. Vardıkları ülkelerin toplumuna ve ekonomisine hayati katkılar yapıyor, sağlık hizmetleri, ulaşım, hizmetler, tarım ve gıda işleme gibi kritik sektörlerde zorunlu işlerde çalışıyorlar. Rapora göre; göçmen işçilerin yüzde 66.2’si hizmet sektöründe, yüzde 26.7’si sanayide, yüzde 7.1’i de tarımda çalışıyor. Ancak, sektörler arasında büyük bir toplumsal cinsiyet farkı mevcut: Kadın göçmen işçiler hizmet sektöründe daha yüksek oranda yer alıyor. Bunun nedeni kısmen sağlık sektörü ve ev işçiliği dahil bakım işçilerine yönelik talebin artıyor olması. Erkek göçmen işçilerin oranı ise sanayide yüksek. ILO Baş İstatistikçi ve İstatistik Departmanı Direktörü Rafael Diez de Medina şöyle konuştu: “İşgücü göçü politikaları ancak ve ancak, güçlü istatistiksel kanıtlara dayanırsa etkili olur. Bu rapor, sağlam yöntemlerle uyumlu ve tamamlayıcı kaynakları birleştiren güvenilir verilere dayalı olarak sağlam tahminler sunuyor. İşte o zaman bu politikalar, ülkelerin işgücü arz ve talebindeki değişimlere uyum sağlamalarına, yenilik ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmelerine, becerileri aktarmalarına ve yükseltmelerine yardım edebilir.”

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu