YUKARI

İklim Değişikliği

Eklenme Tarihi: 24 Ağustos 2023

Antarktika’daki iklim aşırılıklarının sonuçları küresel olacak

  • Antarktika'da meydana gelen değişimlerin birçoğunun kalıcı hale geldiğini ve
    küresel etkileri olacağını düşünülüyor.

    Güney Yarımküre kış mevsiminin ortalarını yaşarken Antarktika‘da buz miktarı şok edici ölçülerde düşük seyrediyor. Leeds Üniversitesi‘nden Buzulbilimci Anna Hogg, “Kilometrelerce kalınlıktaki buz tabakasıyla uzaklardaki dev kıta Antarktika’nın iklim değişikliğinin neden olduğu aşırı uçlara dayanabileceği düşünülebilir ancak durum kesinlikle böyle değil” diyor. Şu anda kayıp deniz buzu miktarı yaklaşık 2.2 milyon kilometrekarelik bir ülke olan Grönland’ın büyüklüğüne denk. Gerçekleşme ihtimali çok düşük olan bu durum, yalnızca 7.5 milyon yılda bir gerçekleşiyor. Ancak zamanın koşulları değişiyor. Exeter Üniversitesi’nden Jeofizikçi Martin Siegert liderliğinde yürütülen yeni bir araştırma, bu tür aşırılıkların meydana gelmeye devam edeceğinin artık neredeyse kesin olduğunu ortaya koyuyor.

    ‘Antarktika’daki değişimlerin çoğu kalıcı hale geldi’
    Frontiers in Environmental Science dergisinde yayımlanan makalede, Antarktika atmosferindeki hava durumunda buzdaki değişiklikleri ve vahşi yaşamın tepkisini gözden geçiren Siegert ve meslektaşları, bu değişimlerin çoğunun artık kalıcı hale geldiğine dair işaretlere dikkat çekiyor. Bu değişimlerin kalıcı hale gelmesi ise özellikle şu anda atmosfere Paris Anlaşması’yla belirlenen 1.5°C eşiğine ulaşmaya yetecek kadar fosil yakıt eklemiş olmamızdan kaynaklanıyor ve bunun yaklaşık 0.4°C’lik etkilerini henüz deneyimlemiş bile değiliz. Örneğin, kaybolan deniz buzunun yanı sıra, geçen yıl Antarktika, kaydedilen en yüksek seviyedeki sıcak dalgasını yaşadı ve ortalama sıcaklığının üzerine çıkarak 38.5°C’ye ulaştı. Siegert ve ekibi makalelerinde “Devam eden sera gazı emisyonlarının olayların boyutunda ve sıklığında artışa yol açacağı neredeyse kesin” ifadelerini kullandı. Zira, Antarktika’daki buzlar dünyayı serin tutmada önemli bir rol oynuyor. Yüksek yansıtıcılığa sahip beyaz yüzeyi güneş ışığını absorbe etmiyor. Bu nedenle görülen büyük buz kaybı, büyük miktarda güneş ışığının artık uzaya geri yansıtılmadığı ve daha da fazla ısınmayı tetiklediği anlamına geliyor. Bu da aşırı hava olayları yaşanmasını ve denizlerin yükselmesini kaçınılmaz hale getiriyor.

    ‘Hâlâ öğrenecek çok şeyimiz var’
    Buzlu kıta aynı zamanda küresel okyanus ve atmosferik akıntıları da şekillendiriyor ve bunlardaki değişimlerin yol açabileceği tüm sonuçları henüz anlamıyoruz. Anna Hogg, “İklim sistemindeki geri bildirim döngüleri oldukça karmaşık ve hâlâ öğrenecek çok şeyimiz var. Copernicus Sentinel-1, Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) CryoSat‘ı gibi dünyanın yörüngesindeki uydular ve gelecekte başlatılacak çalışmalar, dünyamızın bu uzak bölümünü ölçmek ve izlemek için kritik önem arz ediyor” diyor. Ancak araştırmacılar şu anda ’Sera gazı emisyonlarının devam etmesiyle birlikte, küresel deniz seviyesinin bu yüzyılda 1 metreden fazla ve sonrasında çok daha fazla artmasının kuvvetle muhtemel’ olduğu sonucuna varıyor.

    ‘Antarktika gezegendeki her ülke ve birey için önemli’
    İnceleme, iklim krizinin sonuçlarının önceden tahmin edilenden çok daha hızlı meydana geldiğine işaret eden yakın zamanlı çalışmalar ve olaylarla benzer sonuçlara ulaşıyor. Ve tüm bunlar yalnızca 1.1°C ısıtmayla yaşanıyor. Çok daha fazlası bizi bekliyor. Araştırmacılar, uyarıları göz ardı edilmeye devam edildiği için anlaşılır şekilde hüsrana uğruyor. Colorado Üniversitesi’nden Buzulbilimci Ted Scambos, “Bunu 30 yıldır söylüyoruz. Şaşırmıyorum, hayal kırıklığına uğruyorum. Keşke daha hızlı harekete geçseydik” diyor.

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu