07.04.2008 Bianet
Gıda fiyatları artarken ve milyonlarca insan açlıkla karşı karşıyayken, Uluslararası Tarım Bilimi ve Kalkınma için Teknoloji Değerlendirmesi (IAASTD) konferansı için bu hafta boyunca Güney Afrika, Johannesburg'da buluşacak 60'dan fazla ülke temsilcisi gıda güvenliği konusunda yeni bir yaklaşım belirlemeye çalışacak.
Geçen yıl mısır fiyatı yüzde 31, soya fasülyesi yüzde 87 ve buğday fiyatı da yüzde 130 arttı. Küresel ölçekte un stokları hiç olmadığı kadar düşük seviyede ve sadece 40 günlük stok kalmış durumda. Öte yandan, 2050'ye kadar üç milyar daha fazlalaşması beklenen fünya nüfusunu beslemek için gıda üretiminin 25 ila 50 yıl içinde ikiye katlanması gerekiyor.
IAASTD yöneticisi Robert Watson "Dünyayı nasıl besleyeceğimiz hiç olmadığı kadar acil bir sorun" dedi. "Tarım meselesi bütün büyük çevre sorunlarıyla ilişkili. Küresel iklim değişikliği, biyo çeşitlilik, su kalitesi vs..."
Örgütün biraraya getirdiği 400 kadar bilim insanı yoksulları bu durumdan kurtararak gıda üretimini ikiye katlamak için yerel ve geleneksel üretim yöntemlerini bilimsel yaklaşımlarla harmanlamak gerektiğini söyledi.
IAASTD'nin üç yıldır sürdürdüğü çalışmalar, çevresel bir yıkıma yol açmadan gıda ihtiyacını karşılamak için varolan endüstriyel üretim yaklaşımının ciddi biçimde değişmesi gerektiğini ortaya çıkardı.
Çalışma sonucunda beş bölgesel değerlendirme ve hepsini birleştiren bir rapor ortaya çıktı. Kalkınmış ve kalkınmakta olan 30 kadar ülkeden temsilcilerin yanı sıra biyo teknoloji ve tarım ilacı endüstrisinden ve Greenpeace, Oxfam gibi sivil toplum örgütlerinden de temsilciler bu çalışmaya katıldı.
Fakat geçen yıl iki büyük şirket Syngenta ve BASF, değerlendirmelerin genetiğiyle oynanmış gıdalar hakkında taraflı olarak olumsuz bir yaklaşım içerdiğini belirterek çalışmadan çekildi.
Şirketleri eleştiren Greenpeace'den Josh Brandon, biyo teknolojinin tarım alanına girmesinin ve "Yeşil Devrim"in tohumların patentlenmesi, genetik kirlenme, su ve toprağın kimyasallarla kirlenmesi gibi yıkıcı sonuçlarına dikkat çekiyor.
"Yeşil Devrim" terimi 1968'de Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Uluslararası Kalkınma Ajansı yöneticisi William Gaud tarafından ortaya atılmıştı. Gaud, Asya ve Latin Amerika'da fazla gübre kullanarak farklı ürünler elde edilmesi deneyimine referansta bulunuyordu.
Öte yandan Harvard Üniversitesi'nden Robert Paarlberg, bio teknolojinin tamamen dışarıda bırakılmasını eleştiriyor. Paarlberg, Afrika'da "Yeşil Devrim"in dışarıda bırakılması yüzünden milyonlarca insanın aç kaldığını söylüyor.
Bu hafta yapılacak çalışmanın sonunda ortaya çıkacak değerlendirme hükümetler için tarım politikalarını belirlemekte kullanılacak. (Stephen Leahy'nin IPS'te yayınlanan makalesinden kısaltılarak Türkçeleştirilmiştir.)
http://www.bianet.org/bianet/kategori/bianet/106157/yeni-ve-gelismis-bir-yesil-devrime-dogru
Uluslararası Adalet Divanı, iklim değişikliğiyle mücadelede devletlerin hukuki sorumluluğunu tarihi...
İklim krizinin etkisiyle daha sık ve güçlü hale gelen tropikal fırtınalar, hava tahmininde yapay...
Coldplay, eski albümlerini geri dönüştürülmüş plastikten üretilen plaklarla yeniden yayımlıyor.
BM Okyanus Konferansı umut verdi, ama asıl mesele: Bu sözlerin arkasından somut adımlar gelecek mi?
Antarktika üzerindeki ozon deliğinin iyileşme eğilimi sürüyor. NASA, bu yıl ölçülen delik boyutunun...
İYTE ve Malezya’dan araştırmacılar, atık pamuk saplarından doğada çözünebilen, yüksek katma değerli...
Avrupa Çevre Ajansı’na göre iklim değişikliği ve doğa kaybı, kıtanın yaşam kalitesi, refahı ve gücü...
Hükümetlerin fosil yakıt üretim planları, Paris Anlaşması hedefleriyle çelişiyor; 2030’da gerekenin...
TSKB ev sahipliğinde gerçekleşen atölyeye bu yıl çeşitli bölümlerden...
TSKB, depremden etkilenen firmaların yeşil yatırımlarını desteklemek...
Çevre için 5 basit öneri
Çevreci yaklaşımlar sayesinde dünyanın daha iyi bir yer halini alması mümkün.
Daha iyi bir dünya için yapay zekâ
Çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakabilmek için teknolojiden nasıl yararlanırız?
Enerji Verimliliği
Enerji verimliliği projelerini destekleyerek dünyanın geleceğine yatırım yapıyoruz.
Kutup ayılarının nesli tükeniyor mu?
Kuzey Kutbu'nda deniz buzlarının hızla erimesi, kutup ayılarının neslinin 80 yıl içinde tükenmesine yol açabilir.
"cevreciyiz.com Türkiye’nin sürdürülebilir bankası TSKB tarafından desteklenmektedir. "
Copyright © 2013