30 Ağustos 2007 - NTVMSNBC
Biyolog-Bir Derneği, Birleşmiş Milletlerin (BM) iklim raporuna göre, dünyanın ortalama sıcaklığının 2 derece daha artmasının, “kritik eşiğin aşılması” anlamına geldiğini, bunun da insanlık için “telafisi olmayan sonuçlar doğuracağını” duyurdu.
ANKARA - Biyolog-Bir Derneğinden yapılan yazılı açıklamada, insanlar tarafından atmosfere bırakılan gazların, sera etkisi sonucu dünya yüzeyinde sıcaklık değerlerini arttırdığı, bunun da “küresel ısınma” olarak tanımlandığı hatırlatılarak, “Son 10-15 yıl içinde insanlığın temel ekolojik sorunları arasına eklenen küresel ısınma ve küresel iklim değişimi, ülkemizde içinde bulunduğumuz yılda kuraklık etkisiyle kendisini göstermiştir” denildi.
Güneşten gelen ışınların, yeryüzünden tekrar atmosfere yansıtıldığı, bazı ışınların da su buharı, karbondioksit ve metan gazının dünya yüzeyinde oluşturduğu doğal bir örtü tarafından tutulduğu anımsatılan açıklamada, dünya sıcaklığının bu nedenle arttığı belirtildi.
“Son yüzyılda fosil yakıtların yakılması, ormansızlaştırma, hızlı nüfus artışı gibi nedenlerle karbondioksit, metan ve diazotmonoksit gazlarının atmosferde birikmesi artmıştır” denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:“1860 yılından günümüze kadar tutulan kayıtlar, küresel sıcaklığın ortalama 0,5-0,8 derece arttığını göstermektedir. Bilim adamlarına göre bu sıcaklık artışı, canlılar üzerinde etkisini göstermeye başlamış ve geri dönüşü olmayan bir noktaya yaklaşmıştır. Küresel ısınmaya bağlı olarak dünyanın bazı bölgelerinde kuraklık, çölleşme yaşanırken, bazı bölgelerde kasırga, seller ve taşkınların şiddeti ve sıklığı artmıştır.
Küresel ısınmaya karşı alınacak önlemleri içeren uluslararası Rio Sözleşmesi, 21 Mart 1994 tarihinde, devamında da Kyoto Sözleşmesi 16 Şubat 2005 tarihinde resmen yürürlüğe girmiştir. Sanayileşmiş ülkelerin çoğunluğu, sözleşmeyi imzalayıp onaylamıştır. Bu ülkelerden, tüm dünya sera gazı emisyonlarının yüzde 25’inden tek başına sorumlu olan ABD ve yüzde 1,5’lik paya sahip Avustralya, sözleşmeyi imzalamış, ancak onaylamayı reddetmiştir.”
Türkiye’nin, küresel ısınma konusunda her zaman çok yavaş davranan, zaman kazanmaya çalışan bir ülke olduğu iddia edilen açıklamada, “Sözleşmenin getirdiği en büyük yükümlülük olan sera gazı envanterini, Birleşmiş Milletlere ancak 2006 yılında sunabilmiştir. Türkiye, yüzde 1,3 payla dünyada en fazla sera gazı üreten 13. ülke durumundadır” ifadelerine yer verildi.
“Sera gazı salınımına kısıtlama getiren fosil yakıtların kullanılmasının azaltılmasının, çok yönlü ekonomik sorunlar yaratmasına karşın, uygulanmasının zorunlu olduğu’ kaydedilen açıklamada, “Zira, BM’nin iklim raporuna göre, dünyanın ortalama sıcaklığının 2 derece daha artması, kritik eşiğin aşılması anlamına geliyor. Bu da insanlık için telafisi olmayan sonuçlar doğuracaktır” denildi.
http://www.ntvmsnbc.com/news/418081.asp
Uluslararası Adalet Divanı, iklim değişikliğiyle mücadelede devletlerin hukuki sorumluluğunu tarihi...
İklim krizinin etkisiyle daha sık ve güçlü hale gelen tropikal fırtınalar, hava tahmininde yapay...
Coldplay, eski albümlerini geri dönüştürülmüş plastikten üretilen plaklarla yeniden yayımlıyor.
BM Okyanus Konferansı umut verdi, ama asıl mesele: Bu sözlerin arkasından somut adımlar gelecek mi?
Net sıfır emisyon hedefinin ertelenmesi, dünyayı bin yıl sürecek aşırı sıcaklık dalgalarına mahkûm...
Bitkilerle yapılan fitomadencilik, çevreyi tahrip etmeden nikel üretmeyi mümkün kılıyor. madencilik...
Antarktika üzerindeki ozon deliğinin iyileşme eğilimi sürüyor. NASA, bu yıl ölçülen delik boyutunun...
İYTE ve Malezya’dan araştırmacılar, atık pamuk saplarından doğada çözünebilen, yüksek katma değerli...
TSKB ev sahipliğinde gerçekleşen atölyeye bu yıl çeşitli bölümlerden...
TSKB, depremden etkilenen firmaların yeşil yatırımlarını desteklemek...
Çevre için 5 basit öneri
Çevreci yaklaşımlar sayesinde dünyanın daha iyi bir yer halini alması mümkün.
Daha iyi bir dünya için yapay zekâ
Çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakabilmek için teknolojiden nasıl yararlanırız?
Enerji Verimliliği
Enerji verimliliği projelerini destekleyerek dünyanın geleceğine yatırım yapıyoruz.
Kutup ayılarının nesli tükeniyor mu?
Kuzey Kutbu'nda deniz buzlarının hızla erimesi, kutup ayılarının neslinin 80 yıl içinde tükenmesine yol açabilir.
"cevreciyiz.com Türkiye’nin sürdürülebilir bankası TSKB tarafından desteklenmektedir. "
Copyright © 2013